Dünya Bankası borçları için bu kuşatılmış ülkenin ödediği bedel devlet petrol endüstrisi ve havayolu, demiryolu, elektrik ve telefon şirketlerinin özelleştirilmesiydi. | Open Subtitles | لقروض البنك الدولي كان لخصخصة صناعة النفط المملوكة للدولة وشركاتها من الطيران والمترو والهاتف. |
Evde bir kaza oldu ve telefon çalışmıyor. | Open Subtitles | حصل لنا حادث للتوّ في منزلنا عبر الطّريق، والهاتف معطل |
İtalya'da, herkesin evinde su ve telefon olduğu doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح بأن كل شخص لديه ماء وهاتف في منزله؟ |
Sahilde bir kulübe ve telefon var. Kolay bulunamayacak, ücra bir yerde. | Open Subtitles | هناك كابينة صغيرة على الشاطيء وهاتف إنها معزولة ويصعب العثور عليها |
Demek istediğim, önceki Bayan de Winter, yazışmalarını ve telefon görüşmelerini, sabah odasında yapardı, kahvaltıdan sonra. | Open Subtitles | أعنى , السيدة "دى وينتر" السابقة ... كانت تقوم بالكتابة والمحادثات الهاتفية فى الغرفة الصباحية بعد تناول الإفطار |
Dünya gezegeni, Islington'daki daire ve telefon çoktan yok olmuştu, Ford ve Arthur ise paçayı kurtarmıştı. | Open Subtitles | و مع ذلك كوكب الأرض و شقة عائلة إزلينجتون و الهاتف تم هدمهم إلا أن فورد و آرثر تم إنقاذهم |
Lütfen aramak istediğiniz kişinin adını ve telefon numarasını söyleyin. | Open Subtitles | من فضلك اخبرني بالاسم والرقم الذي تريد الاتصال به؟ |
Hatta, Pakistan'da bir adres ve telefon numarası var. | TED | في الواقع هنالك رقم هاتف و عنوان في باكستان |
Pat çok eski kafalı olabilir, programındaki sohbet ve telefon alma olayları ama sen bizden birisin. | Open Subtitles | قد يكون بات ديناصور، وملء برنامجه مع شيت الدردشة والهاتف الإضافية مثل ذلك هو عام 1983، ولكن أنت واحد منا. |
Kredi kartları ve telefon hattı 3 yıl önce kapatılmış. Arizona. | Open Subtitles | البطاقة الإئتمانية والهاتف تم إلغائهم قبل ثلاث سنوات |
- Hiçbir şey insanlığı birkaç kablo ve telefon gibi öldürmez. | Open Subtitles | - لا شيء يهلك الإنسانية - مثل بعض الأسلاك والهاتف الخليوي. |
Banyo en üst katta ve telefon hemen burada. | Open Subtitles | الحمام فى الطابق العلوى والهاتف هنا |
Bıraktığı adres ve telefon sahte. | Open Subtitles | العنوان والهاتف الذي تركه مزيف |
Yani, içinde sadece bir masa ve telefon olan boş bir ofisti. | Open Subtitles | أعني، لقد كان فقط مكتب فارغ مع منضدة وهاتف |
Yani, içinde sadece bir masa ve telefon olan boş bir ofisti. | Open Subtitles | أعني، لقد كان فقط مكتب فارغ مع منضدة وهاتف |
İnterneti ve telefon hattı olan bir yere gitmeliyiz. | Open Subtitles | أحتاج لأن أكون في مكان فيه أنترنت وهاتف ثابت . |
Bir araba ve telefon arıyor. | Open Subtitles | وهو يبجث عن سيارة وهاتف |
Bir araba ve telefon arıyor. | Open Subtitles | وهو يبحث عن سيارة وهاتف |
Demek istediğim, önceki Bayan de Winter, yazışmalarını ve telefon görüşmelerini, sabah odasında yapardı, kahvaltıdan sonra. | Open Subtitles | أعنى , السيدة "دى وينتر" السابقة ... كانت تقوم بالكتابة والمحادثات الهاتفية فى الغرفة الصباحية بعد تناول الإفطار |
- Şimdi iyi dinle. Televizyon, müzik seti ve telefon benim kontrolümde. | Open Subtitles | الأن أستمع، أن أسيطر على التلفاز و الهاتف و المسجل |
Anahtarlar ve telefon burada. | Open Subtitles | مفاتيح سيارتك و الهاتف بقربك لو أنك إحتجت لي |
Lütfen aramak istediğiniz kişinin adını ve telefon numarasını söyleyin. | Open Subtitles | اخبرني بالاسم والرقم الذي تريد الاتصال به رجاءا |
- Benim Booth. Potomac bölgesindeki Kelly DeMarco'nun adresine ve telefon numarasına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد هاتف و عنوان كيلي ديماركو في منطقة بوتوماك |