ve umarım şu an burada Oxford İngilizce Sözlüğü'nden birisi vardır çünkü sonra o kişiyle konuşmak istiyorum. | TED | وآمل أن يكون هنا شخص ما من قاموس أوكسفورد الإنكليزية ، لأنني أريد أن أتحدث إليك في وقت لاحق. |
ve umarım şu an, siz de bunu bir parça da olsa hissediyorsunuzdur. | TED | وآمل أنكم ربما لديكم لمحة صغيرة عنها الآن. |
çünkü ben İsviçre'liyim, ve umarım şu an İsviçre Almancası konuştuğumu sanmıyorsunuzdur. Bu sadece biz İsviçrelilerin İngilizce konuştuğumuzda ortaya çıkan ses. | TED | وآمل فقط ألا تعقتدوا بأني أتكلم الآن الآن هي اللهجة السويسرية للغة الألمانية بل هذه هي الطريقة التي نتحدث بها كسويسريين اللغة الإنجليزية |