Bizim yeni fikirleri tanıtılmamız ve yeni insanlar ve farklı düşünce yönleri. | TED | نريد منها أن تطلعنا على أفكار جديدة وأناس جدد بوجهات نظر مختلفة. |
Higgs bozonuna eşlik eden yeni parçacıklar ve yeni fenomenler bekliyorduk. | TED | نحن نتوقع جسيمات جديدة و ظواهر جديدة مصاحبة لجسيم هيقز بوزون. |
ve yeni beceri ve yetenekler edinilirken ortaya çıkan değişiklikleri izlemeye çalışıyoruz. | TED | ونحن نحاول تتابع التغيرات التي تحدث عند اكتساب المهارة أو القدرة الجديدة. |
Başka şehirden gelen genç bir kız ve yeni okulundaki onunla takılmak istemeyen kötü amigo kızın hikayesine aşina mısın? | Open Subtitles | ماذا عن الفيلم حيث الفتاة تنتقل .. للعيش في بلدة أخرى والمشجّعة الوضيعة في مدرستها الجديدة لا تريد التسكع معها؟ |
Ve ülkemdeki ilk grafik tasarım ve yeni medya üniversitesini kurdum. | TED | قمت بتأسيس أول كلية للتصميم الجرافيكي و الإعلام الجديد في البلاد. |
Bu da yorucu olurdu ve yeni şeyler öğrenmeye vaktimiz olmazdı. | TED | وهذا سيكون مرهقاً، كما لن يكون لدينا الوقت لتعلم أشياء جديدة. |
Gelecekten aldığınız ise yeni hedeflere ve yeni meydan okumalara yol alan kanatlarınızdır. | TED | ما تحصل عليه من المستقبل هو الأجنحة لتحلق نحو وجهات جديدة، تحديات جديدة. |
Orada bulmacanın çözümünü bulur, ve yeni bir hayat görürsün! | Open Subtitles | لربما وجدت حياة جديدة هناك ولربما كان هذا هو المفتاح |
Isıran sinekler ve yeni otlak arayışı göçü durmaksızın devam ettiriyor. | Open Subtitles | عض الذباب والبحث عن مراع جديدة تَقُودُ الهجرةُ أبداً إلى الأمام. |
Yeni bir hayatım var... ..ve yeni hayatımın aşkını bulabilirim. | Open Subtitles | فلديَّ حياة جديدة لذلك فالآن يمكنني الحصول على حب جديد |
Güneye, Caerleon'a; ailemizin, umudun ve yeni bir hayatın bizi beklediği topraklara gideceğiz. | Open Subtitles | نحن مسافران غربا إلى كاليريون حيث لنا عائلة و حياة جديدة كما أتمنى. |
Uğrayıp sevgilime bir selam vermek ve yeni asistanıyla tanışmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط اريد القدوم وإلقاء التحية على صديقي ومقابلة مساعدته الجديدة |
Kiraz ağacı doğumu, ölümü ve yeni uyanışı temsil eder. | Open Subtitles | شجـرة الكرز ترمز إلى الولادة و الموت و الصحوة الجديدة |
İçinde film yapımına dair bilgiler ve yeni kimlikleriniz var. | Open Subtitles | وأنها تحتوي على معلومات عن إنتاج فيلم وعلى الهويات الجديدة. |
3'e kadar sayacağım, sen de benim ve yeni arkadaşımın gitmesine izin vereceksin. | Open Subtitles | سأعد إلى ثلاثة وستبتعدي عن الطريق حتى يمكنني أنا وديقتي الجديدة أن نغادر |
Toronto'nun yaklaşık 1 saat doğusunda kötü bir banliyöye yerleştiler. ve yeni bir hayata başladılar. | TED | لقد استقروا في ضاحية بسيطة تبعد نحو ساعة عن تورنتو وقد بدأوا حياتهم الجديدة .. |
Saat 11 buçuk oldu bile ve yeni kiracı her an gelebilir. | Open Subtitles | الساعة تجاوزت الحادية عشر و المستأجر الجديد قد يصل في أي لحظة |
Sadece sana, haftada 150 saat ve yeni bir ünvan aldım. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت لكي علي 150 أسبوعا و مسمى وظيفي جديد |
Ve herşeyin yabancı ve yeni olduğu. | Open Subtitles | * و كل شيء هناك كان جديداً و فريداً * |
İncilinizi okuyun, Bay Miller. Eski ve yeni ahiti. | Open Subtitles | إقرأ التوراة سيد ، ميلر العهد القديم والجديد |
İkincisi ise, okyanus araştırmalarında hala çok iyi kullanmadığımız cesur ve yeni araştırma yöntemleri olduğu. | TED | وأخرى أنه هناك طرق جريئة وجديدة لدراسة المحيطات لم نستخدمها بشكل جيد بعد |
Tolkien, Elfçe'nin eski ve yeni versiyonlarını ortaya koydu. | TED | وضع تولكين أسس النسختين القديمة والجديدة من لغة الإلفش. |
ve yeni doğan yavru da, sürünün su arayışındaki bu uzun yolculuğunda annesine ayak uydurmak zorunda. | Open Subtitles | والعجل حديث الولادة عليه ملازمة امه بينما يُواصل القطيع رحلته الطويلة سعياً وراء الماء. |
Orta Yol Partisi Birgitte Nyborg ve yeni Demokratlar hakkında olumsuz yayın yapmak için var güçleriyle çalışıyorlar. | Open Subtitles | يحاول المحافظون نشر الدعاية السلبية بخصوص نيبورغ والديموقراطيون الجدد |
Daha sonra "eski" ve "yeni" kelimelerini aldım, ve şimdi geri dönüşü olmayan bir noktaya geri döndüm. | TED | ونوعا ما عدت الى كلمة قديم وجديد وكنت الان قد تجاوزت نقطة العودة على ما يبدو |
Yani üretim, inovasyonun maliyeti, prototiplemenin, dağıtımın, imalatın, donanımın maliyeti, öylesine düşüyor ki, inovasyon uçlara götürülüyor, öğrenciler ve yeni kurulan şirketler bunları geliştirebiliyorlar. | TED | لذلك عملية التصنيع وتكلفة الابتكار، وتكلفة صنع النماذج والتوزيع وتصنيع والأجهزة أصبحت أرخص. وقد دفع لابتكار لأقصاه فأصبح الطلاب والشركات الناشئة قادرين على صنعها |
Kuzenim para ve yeni fikirler konusunda aptaldır. | Open Subtitles | ابن اخي احمق في ادارته لامواله كغباء آرائه |
Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri yüce gönüllük gösterip canlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم |