Ve Venüs'ün gündüz tarafında havanın ısınıp yükselmesiyle gece tarafına doğru yayılır. | Open Subtitles | وعندما يدفأ الهواء ويرتفع في جانب الزهرة النهاري فإنه ينتشر للجانب الليلي |
Uzaylı bir astronom olsaydın Venüs'ün yaşam için oldukça isabetli olacağını düşünürdün. | TED | لو كنت عالم فلك فضائي، لراهنت أنّ الزهرة صالح للحياة. |
Sonuç olarak, Venüs'ün sıcaklığı kurşun eritecek kadar sıcak ve gezegen kemik kadar kuru. | TED | نتيجةً لذلك، فإنّ درجة الحرارة على سطح الزهرة كافية لصهر الفولاذ، كما أنّ الكوكب جافٌّ تمامًا. |
Venüs'ün bu iki kızı gladyatörleri kışkırttılar... onları ölümüne dövüşmeye zorladılar, ve ne oluyor demeye kalmadan... kendimi bir devrimin ortasında buldum. | Open Subtitles | إبنتا فينوس هاتان وبختا المصارعين بطريقة ساخرة أجبروهم على القتال حتى الموت وقبل أن أعرف ما الذي حدث قام الإنقلاب |
Lütfen baba! "Venüs'ün Doğuşu"nu ve Michelangelo'nun Davut heykelini görmek istiyorum! | Open Subtitles | رجاءً, أريد رؤية لوحة "مولد فينوس" -وتمثال داوود للفنان مايكل آنجلو |
Küçük de olsa bize yakın olan Venüs'ün kütleçekim kuvveti ve uzak ama dev boyutlu Jüpiterin kütleçekim kuvveti Dünya'nın eksenini farklı yönlere eğmiş ve yörüngesini de hafifçe bükmüştür. | Open Subtitles | سحب جاذبية الزُهرة صغير لكنه قريب... و تلك للمشتري بعيدة لكن قوية |
Ve bu, Venüs'ün Güneş'e daha yakın olmasından kaynaklanmıyor. | TED | وهذا ليس لأن الزهرة أقرب قليلاً إلى الشمس |
Ama Venüs'ün de tıpkı Mars ve Dünya gibi zamanla kaçan bir atmosferi vardır. | TED | لكن الزهرة كذلك به غلاف جوي يُفلت طوال الوقت، وكذلك المريخ والأرض. |
Gaz termal bir cepte sıkıştı ve Venüs'ün ışığını kırdı. | Open Subtitles | غاز المستنقع من بالون الطقس حبس في الجيب الحراري وعكس النور من الزهرة. |
Güneş sistemimizde yeşil kuşak Mars'ın yörüngesinden Venüs'ün yörüngesinin yakınlarına kadardır. | Open Subtitles | في مجموعتنا الشمسية المنطقة الصالحة للحياة تقع ما بين مدار المريخ إلى ما يقارب مدار كوكب الزهرة |
Diğer bir tezat da, Venüs'ün yüzeyindeki sıcaklığın kurşunu eritecek kadar yüksek olması. | Open Subtitles | وفي الطرف الأقصى الآخر، الحرارة على سطح الزهرة عالية كفاية لصهر الرصاص، |
Bir kez Venüs'ün tüm yüzeyini haritalamayı başarırsak bulutları delen radarlar kullanarak buradaki oluşumlar hakkında çalışmaya başladık ve aslında çok benzer olduklarını gördük. | Open Subtitles | منذ أن استطعنا رسم خارطة لكامل سطح الزهرة باستخدام الرادار مخترق الغيوم بدأنا بدراسة طبيعة الأرض هناك |
Venüs'ün rüzgarları Dünya'daki fırtınalardan daha hızlı dolaşım yapar. | Open Subtitles | تدور رياح الزهرة أسرع من أسرع إعصار على الأرض |
Venüs'ün kutuplarında bu gerçek kasırgaları gördüklerinde özellikle de güney yarım kürede iki tane göz var. | Open Subtitles | حقيقة وجود أعاصير في قطبَي الزهرة خصوصًا في النصف الجنوبي بعينين |
Venüs'ün yoğun atmosferi hayal edilebilir en tuhaf mega fırtınalardan birini yaratır. | Open Subtitles | غلاف الزهرة الكثيف يصنع إحدى أغرب العواصف العملاقة التي يمكن تصوّرها |
Venüs'ün yüzeyinde su yok çünkü ezici atmosferinde sıcaktan buharlaşıveriyor. | Open Subtitles | فينوس ليس لديه مياه على سطحه، لانها تتبخر بفعل الحرارة الساحقة بغلافة |
Brütüs Venüs'ün komşusu ve "sorun çıkarmak" Venüs'ün kocasını kaybettikten sonraki gün olanlardı. Brütüs öylece gelip Venüs'ü ve çocukları evden atmış, topraklarını çalmış ve pazar tezgahlarını çalmış. | TED | بروتس هو جار فينوس ، والتسبب بالمشاكل هو ما حدث في اليوم التالي لوفاة زوج فينوس، عندما أتى بروتس ورمى فينوس وأولادها خارج المنزل، سرق كل أراضيهم وسطى على كشكهم. |
Çünkü bu ışınlar Venüs'ün etrafında bir daire oluşturuyor ve bu daireye yapılan en küçük bir müdahalede, alarm devreye giriyor. | Open Subtitles | لأن هذة الأشعة تكون دائرة "كهربية حول "فينوس وأى شىء يقطع الدائرة يطلق جرس الإنذار |
Peki ama madem Venüs'ün değersiz olduğunu biliyordun neden onu.... | Open Subtitles | ولكن لو كنت تعلم أن "فينوس" بلا قيمة لماذا فعلت ؟ |
Venüs'ün okyanusları çoktan yok oldu. | Open Subtitles | إختفت مُحيطات الزُهرة منذُ وقتٍ طويل |