Bir daha yapmak zorunda kalmayacağıma dair söz verdiğin gibi... | Open Subtitles | مثل أنت وَعدتَك بأنّني سَوْفَ لَنْ أعْمَلُ ثانيةً |
Söz verdiğin gibi cinsel ilişki istiyorum. | Open Subtitles | ولَهُ علاقاتُ جنسيةُ مثل أنت وَعدتَ. |
Belki söz verdiğin gibi daha sık buluşabiliriz... | Open Subtitles | لربّما إذا بقيت على إتصال مثل أنت وعدت... . |
Tam olarak az önce verdiğin gibi. | Open Subtitles | تماماً كما فعلتَ للتو |
Alex'i öldürdü ki o da Ruvé onu ilaçladığı için beni buraya getirmişti. Tıpkı senin bana ilaç verdiğin gibi. | Open Subtitles | قتل (ألكس) الذي جلبني لهنا .لأن (روفي) خدرته، كما فعلتَ بي |