Böylesine alicenap olduğu için ona muhteşem bir servet vereceğimizi söyleseydim, bu bir sır olarak kalır mıydı hiç? | Open Subtitles | لو أخبرتك بأننا سنعطيه أموالاً كثيرةً لأنه كريمٌ جداً، فلن يبقى الأمر سراً بعد ذلك. |
Daha iyi bir isim vereceğimizi sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقد اننا سنعطيه اسم افضل |
Ben'le birlikte ona bilekliği vereceğimizi sanıyor. | Open Subtitles | فكرة أنني و(بين) كنا سنعطيه ذاك السوار |
- Ona bu şansı vereceğimizi sanmıyorum. - İşte, oradaki adam. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأننا يجب أن نعطيه الفرصة هو هناك يا رجال |
- Ona bu şansı vereceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأننا يجب أن نعطيه الفرصة هو هناك يا رجال |
Ona, bir sokak çetesinin yanına vereceğimizi söyleyelim, fasulye konserveleri ve bir ton da rüya. | Open Subtitles | أقول، نعطيه علبة من الآفاق على عود وعلبة من الفاصولياء، وجيب مليىء بالأحلام |
Müttefikler toplantısından önce Sloane'u ona vereceğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبره نحن سنسلّمه سلون، الليل قبل إجتماع تحالفه. |
Eğer şehirden ayrılmaya kalkışırsa... Daha gidemeden onu ele vereceğimizi biliyor. | Open Subtitles | ولو حاول مغادرة المدينة فإنّه يعلم بأنّنا سنسلّمه قبل أن يغادر المدينة |
Onlara fazladan puan vereceğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبريه بأنني سوف نعطيه نقاط أساسية إضافية |
Ona parayı öylesine vereceğimizi mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | تعني بأننا فقط سوف نعطيه المال؟ |