"verene" - Traduction Turc en Arabe

    • يعطيني
        
    • أعطيكم
        
    • لصاحب
        
    • مزايد
        
    • و كان لكل
        
    • كان لكل شئ
        
    • لمن دفع
        
    • لمن يقدم
        
    • للمزايدِ الأعلى
        
    • إلى مقدم
        
    • تعطونا
        
    Martinez gerçek bir uyuşturucu işi verene kadar yerleri süpürürüm. Open Subtitles سوف أمتص فقط ذلك الى أن يعطيني مارتينيز أي عمل حقيقي في وحدة المخدرات
    Birileri bana inanıp, ikinci bir şans verene kadar kendimi yok etme yolunda ilerliyordum. Open Subtitles أنا حياتي تدمرت كُلياً لاأحد يؤمن بي و يعطيني فرصة ثانية.
    Ben gidiyorum, işaret verene kadar burada kalın. Open Subtitles عندما أفك قيودكم ، ظلوا بلا حراك حتى أعطيكم إشارة
    İstihbarat, onun en yüksek fiyatı verene satacağı bir biyolojik silah geliştirdiği yönünde. Open Subtitles ولدى ستة تقارير تقول بأنة بقوم بصنع سلاح وسيقوم ببيعة لصاحب السعر الاعلى
    Attığımız zaman... söz konusu mal en yüksek teklifi verene gidecek. Open Subtitles عندما نفعل الملكيه موضع السؤال ستذهب الى اعلى مزايد
    Bu yüzden de birileri harcadığım emeğin karşılığını verene kadar kapınızdan ayrılmam. Open Subtitles لذا حتى يعطيني أحد شئ ما فى مقابلها سأظل أطاردكم
    Biri bana iş verene kadar. Open Subtitles حتى يعطيني أحد عملاً
    Muhtemelen, koçum bana acıyıp da iş verene dek, aptal gibi şişenin dibini bulurum! Open Subtitles وسوف الارجح في نهاية المطاف الشرب نفسي غبي حتى مدرب بلدي، وقال انه يحصل حتى المرضى من على مرأى من لي انه يعطيني وظيفة ملعون!
    Önden gidiyorum. Onay verene kadar gelmeyin. Open Subtitles سأدخل، وإيّاكم أن تتبعاني حتّى أعطيكم الاِشارة بذلك.
    Unutmayın size işaret verene veya sizi havlu gibi yere fırlatana kadar durmak yok. Open Subtitles و تذكّروا... . لا تتوقّفوا لا تتوقفوا حتى أعطيكم الإشارة
    - Tanrım, istediğinizi verene kadar aramaktan bıkmayacaksınız. Open Subtitles ـ يا إلهي! إنّكم لا تتوقفون عن الإتصال ـ حتى أعطيكم ما تريدون، صحيح؟
    Silahı ele geçirdiği anda en çok para verene satacaktır. Open Subtitles ضع ذلك الرجل في أثر سلاح وسيستطيع ان يبيعه لصاحب اعلى سعر؟
    İstihbarat, onun en yüksek fiyatı verene satacağı bir biyolojik silah geliştirdiği yönünde. Open Subtitles معلوماتى تقول انة يحضر لسلاح كيماوى و سيقرر بيعة لصاحب اعلى سعر
    En yüksek ücreti verene rozetimizi sattık, kiralık katilleriz. Open Subtitles لقد بعنـا شاراتنـا لأكبر مزايد , قتلـة مستأجرون
    Bankalar iflas ettiğinde, ülkeler çöktüğünde devletin bilinen bütün silahları ortadan kayboldu en yüksek fiyatı verene satıldı. Open Subtitles عندما سقطت البنوك بدات الحكومه فى الإنهيار _ إنتشر السلاح فى الولايات و كان لكل شئ ثمنه , الغالى _ عما تتكلم ؟
    Hiç rahatsız olma, yüksek teklif verene satarsın yine. Open Subtitles حسناً لا تنزعج أنت فقط بعت لمن دفع لك أكثر
    Onun tutuklanmasını sağlayacak bilgiyi verene ödül var. Open Subtitles هناك مكافأة لمن يقدم معلومات تؤدي للقبض عليه
    En yüksek parayı verene sadakatini sattı. Open Subtitles لقد كان رجلاً يكنُ ولائهُ للمزايدِ الأعلى
    Çiftliğimi en yüksek fiyat verene kaptırmak mı, yoksa kızlarımın kaybolduğunu bilmek mi? Open Subtitles فقدان مزرعتي إلى مقدم السعر الأعلى... أَو معرفة ان... أن بناتي تائهين ولوحدهم هناك.
    Gitmeyeceğiz... Bize Chen'i verene kadar. Open Subtitles لن نتحرك من هنا حتي تعطونا (تشين)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus