Aslında, Hector'a bir denemeye çıkacak kadar ilaç verilmiş olması bizim için sürpriz olacaktı. | Open Subtitles | في الواقع كنا سنتفاجئ لو كان أعطي ما يكفي من عقار ليظهر في التحليل |
Bir dedikodu dolanıyor. Amerikalıya içinde bir şeyler olan bir şişe su verilmiş. | Open Subtitles | هناك إشاعة أن الأمريكي قد أعطي قنينة ماء و بها شيئ. |
Hakkında verilmiş bir hüküm var. Olaylar sizce nasıl gelişecek? | Open Subtitles | و لقد منح يوماً واحداً هل تتوقّعان يحدث شيء ؟ |
Vakfınıza ülkemizin evsiz insanları için bir tesis işletme lisansı verilmiş. | Open Subtitles | لقد تم منح الرخصة لمؤسستك من أجل إقامة مكان إيواء المشردين |
Tüm o pahalı eşyalar eskiden Ticaret Odası'ndaki Kızılhaç'ın şubesinde kurul üyesi olan erkek arkadaşı tarafından hediye olarak verilmiş. | TED | كل هذه السلع المكلفة أعطيت لها كهدايا من صديقها الذى كان عضواً في أحد أقسامها منظمة الصليب الأحمر في غرفة التجارة. |
Monkey D. Luffy, Büyük Korsan Shanks için, söz verilmiş hasır şapkayı giyerek, Korsanlar Kralı omak için, maceraya atılıyor! | Open Subtitles | بوعده لشانكس الذي أعطاه القبعة القشية مونكي دي روفي بدأ رحلتة أيضاً أملاً في تحقيق هدفه في أن يصبح مـلك القراصنـة |
Sonra şu sahne vardı. Kurtuluş Ordusu tarafından bir çift yeni ayakkabı verilmiş küçük kirli bir çocuk. | Open Subtitles | ترى ذالك الطفل الرث عندما تم اعطاؤه زوج جديد من الاحذيه |
Burada yeni bir hayat kurmama izin verilmiş gibi mi hissediyorum acaba? | Open Subtitles | الشعور بالوجود تم إعطائه الإذن لعيش حياة جديدة هنا ؟ |
Doğduğunda Elle'ye sürünün bir kısmı verilmiş. | Open Subtitles | فياليومالذيوُلِدتفيه، أُعطيت إلي جُزءاً من هذا القطيع |
Hayır, çünkü arafoz edilme benim velayetime verilmiş olan biricik savunma silahım. | Open Subtitles | كلا، لأنه السلاح الوحيد الذي تبقى لي للدفاع عن ما منحت لأرعاه |
Bir taksiciye sahte 20 Dolar verilmiş. | Open Subtitles | أعطي سائق أجرة ورقة مالية مزيفة من فئة 20 دولار |
12 yıI önce yerlilerden olmayan birisine bu bölgede kalma izni verilmiş yaşIı bir şaman ile şifalı otlar üzerine bir çalışma yapıyormuş. | Open Subtitles | قبل 12 عاما,شخص غير محلي أعطي الإذن ليبقى بالمحمية ليدرس الأعشاب الدوائية مع معالج عجوز |
Dünyadaki bütün canlıları öldürmesi için ona bır kılıç verilmiş. | Open Subtitles | لقد أعطي إليه سيف لديه القدرة على قتل أي كائن على الأرض |
Neredeyse Brezilya'ya turnuvaya katılım için bedava bir bilet verilmiş gibi.. | Open Subtitles | الذي منح البراززيليين مرور مجاني نحو البطولة |
Vakfınıza ülkemizin evsiz insanları için bir tesis işletme lisansı verilmiş. | Open Subtitles | لقد تم منح الرخصة لمؤسستك من أجل إقامة مكان للمشردين |
Geçenlerde farkına vardımki ben çocukken Eric Clapton ile aynı zamanda bana da bir gitar verilmiş. | TED | لقد توصلت مؤخراً أنني أعطيت قيثارة عندما كنت طفلاً بنفس الوقت تقريباً الذي حصل إريك كلابتون على قيثارته الأولى. |
Onlar CIA tarafından düzinelerce ajana verilmiş olan kod isimlermiş. | Open Subtitles | تلك أسماء رمزية رسمية أعطيت من قبل وكالة المخابرات المركزية الى حوالى دستة من ضباطنا, جميعهم قتلوا. |
Ameliyattan önce kendisine hangi ilaç verilmiş? | Open Subtitles | ما الدواء أنها لا يقول انه أعطيت قبل الجراحة؟ |
2 saat verilmiş. | Open Subtitles | لقد أعطاه ساعتان من الزمن |
Eğer yetişkinlerin, kendilerine verilmiş bu dünyaya yaptıkları buysa o zaman çocukların eğitimlerini hızla başlatıp neler yapabileceklerini görelim. | Open Subtitles | و اذا كان هذا ما يحدث فى هذا العالم الذى تم اعطاؤه لهم ربما يجب ان نجعل مخيم هؤلاء الاولاد يبدأ سريعاً |
Evet ve yaralara bakarsak birkaç günde çok miktarda uyuşturucu verilmiş diyebilirim. | Open Subtitles | ...نعم, وبالنظرِ إلى حالة ... جروحه الحالية, سأقول بأنَّه قد تم إعطائه جرعاتٌ عاليةٌ من ذلك المخدر |
Ya açıkcası bu resmi bir ünvan değil, ama bana verilmiş görev gibi bir şey. | Open Subtitles | حسنا،هذا ليس لقبا رسميا لكنها مهمة أُعطيت لي |
Benimki "meslektaşlarım" tarafından bana verilen profesyonel ve saygın bir ödülken seninki "çakıl taşlarının" arasında verilmiş. | Open Subtitles | جائزتي مهنية معروفة ممنوحة لي من قبل أناسُ معروفين و جائزتك منحت لك على رصيف الميناء |
Kurbandan alınıp lanetlenmiş ve ona geri verilmiş bir şey. | Open Subtitles | شيء ما تم أخذه من الضحية الملعونة وتم إعادته لها |
Kendisine büyük bir güç verilmiş. Nasıl kullanacağını bilmiyor. | Open Subtitles | لقد أُعطِيَ قدراً كبيراً من القوة وهو لا يعرف كيف يستغلها |
Kıza ilaç verilmiş olabilir. Katil silahı onun eline yerleştirip tetiği çekmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما تم تخديرها ربما وضع القاتل المسدس |