| Kadim veritabanında bir şey olmaya görsün. | Open Subtitles | إلا إذا كان هناك أي شئ في قاعدة بيانات الإنشنتس |
| Başka birisi de FBI veritabanında bir arama yaptı. | Open Subtitles | حسناً، شخص آخر قام بالبحث في قاعدة بيانات مكتب التحقيقات الفيدرالي |
| Kayıp insanlar veritabanında bir araştıralım. | Open Subtitles | قومي ببحث أولي في قاعدة بيانات الأشخاص المفقودين |
| - veritabanında bir biyoloji laboratuvarı buldum! | Open Subtitles | لقد وجدت ذكرا لمختبر بيولوجي في قاعدة البيانات |
| Buradaki veritabanında bir IP adresi bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على عنوان انترنت في قاعدة البيانات هنا |
| Bos, onu Miami araba hırsızlığı veritabanında bir araştırabilir misin? | Open Subtitles | بوس)، تحرى وجهها في قاعدة) بيانات "ميامي ديد" لسرقة السيارات |
| Tamam sonuçları gönder bana, ve ben de bakayım FBI veritabanında bir eşleşme var mı. | Open Subtitles | حسناً أرسلي لي النتائج FBI و سأرى إن كنتُ سأجد لهُ تطابق في قاعدة بيانات الـ |
| Ben seks suçlusu veritabanında bir şeyler bulmuş: | Open Subtitles | بين حصل على ضربة في قاعدة بيانات جنسي. |
| Fotoğraftaki yüzle NYPD veritabanında bir güvenlik görüntüsünde eşleşme buldum. | Open Subtitles | أنّي طابقت وجه الرجل في الصورة إلى فيديو المراقبة في قاعدة بيانات شرطة (نيويورك) |
| Fotoğraftaki yüzle NYPD veritabanında bir güvenlik görüntüsünde eşleşme buldum. | Open Subtitles | أنّي طابقت وجه الرجل في الصورة إلى فيديو المراقبة في قاعدة بيانات شرطة (نيويورك) |
| Ama veritabanında bir eşleşme bulamadık. | Open Subtitles | ولكن لايوجد شيء في قاعدة البيانات الوطني للجريمة |
| Malesef ki veritabanında bir eşleşme bulamadım. | Open Subtitles | للأسف، لم أتمكن من العثور على تطابق في قاعدة البيانات |
| Justin'in başındaki yaradan topladığım barut kalıntılarıyla veritabanında bir şey bulamadım. | Open Subtitles | " رواسب الطلق الناري التي سحبت من جرح رأس " جاستن سكوت لا تعطينا نتيجةً ملائمة في قاعدة البيانات |