Sonra bir ağaç evde uyumalarına izin vermediğim için kötü oldum, çığlık atarak yatağa gittiler. | Open Subtitles | غضبا لأنني لم اسمح لهما بالنوم في بيت الشجرة |
Hapishanedeyken annenin seni ziyaret etmesine izin vermediğim için benden ne kadar nefret ettiğin hakkında konuşmak ister misin? | Open Subtitles | تريد أن نتحدث عن كراهيتك لي لأنني لم أسمح لأمك أن تزورك ؟ عندما كنت بالسجن؟ |
Demek istediğin, seni istediğin gibi kızlara katılmana izin vermediğim için mi? | Open Subtitles | أتقصد , لأنني لم أجعلك تنضمّ للبنات كما أردت ؟ |
Senin annem öldüğünde bana verdiğin rahatı sana vermediğim için. | Open Subtitles | لأني لم أمنحك فرصة كالتي منحتني إياها عندما ماتت أمي |
Onu rahat bırak. Babam, ona haber vermediğim için bana kızdı. | Open Subtitles | لا، لأن أبي غضب مني بشـدة لأني لم أخـبره. |
Ve ayrıca telefonlarına cevap vermediğim için benim peşimden koşmadığını da. | Open Subtitles | و أنك لا تلاحقني فقط لأنني لا أرد على مكالماتك. |
Şu alarma cevap vermediğim için beni işten attılar. | Open Subtitles | ..لقد فصلوني لإنني لم اتجاوب مع الإنذار؟ |
Sana başka seçenek vermediğim için teslim oldun. | Open Subtitles | أنتِ استسلمتِ ليّ، لأنني لم أعطيكِ فرصة آخرى. |
Öyleydi ama senin almana izin vermediğim için cinsiyetçilikle suçlanmak istemem. | Open Subtitles | أحدها كانت, ولكني لا أريد أن اكون متهما بكوني جنسياً لأنني لم أدعك تحصلين على خاصتك بنفسك |
Dün akşam hakkında sana haber vermediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا متأسف لأنني لم أعترف بذلك الليله الماضيه |
Fidyeyi vermediğim için mi Hee Joo'nun öldüğünü düşünüyorsun? | Open Subtitles | ،هل تعتقدُ أنّ "تشا هي جو" ماتت لأنني لم أُعطِيهم المال؟ |
Özür dilerim. Bunu daha önce vermediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا اسف، لأنني لم أكن داعما لك |
Selam.Gelmeden haber vermediğim için özür dilerim... | Open Subtitles | أنا آسفة لأنني لم أتصل قبلها ... أنا فقط |
Mesajlarına cevap vermediğim için çok üzgünüm. | Open Subtitles | انظر, أنا آسفة حقاً لأني لم ارد على رسائلك |
ve şimdi de senin ismini vermediğim için bana hakaretler yağdırıyor. | Open Subtitles | والآن تقوم بإنتقادي نظراً لأني لم أمنحهم اسمك |
Çantayı ona vermediğim için bana kafa tuttu. | Open Subtitles | غضبت مني لأني لم أتركها تحمل الحقيبة |
Seni ele vermediğim için şanslısın. | Open Subtitles | يا هذا أنت محظوظ لأني لم أشي بك |
Ailemi yönetmesine izin vermediğim için Gemma kızgın. | Open Subtitles | إنها غاضبة لأني لم أدعها تدير عائلتي |
Hayır, bizimle kalmasına izin vermediğim için benden intikam alıyor. | Open Subtitles | لا ، إنها تفعل هذا لتنال منّي لأنني لا أريدها أن تكون معنا |
Yüzüğü ona önem vermediğim için kaybettiğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أني فقدت الخاتم لأنني لا يهمني ذلك ؟ |
Telefonlarına cevap vermediğim için mi yoksa Artie Hornbacher'a yardım ettiğim için mi kızgınsın? | Open Subtitles | هل أنت غاضب لأنني لا أرد على اتصالاتك أم لأنني أساعد آرتي هورنباكر؟ |
Şu alarma cevap vermediğim için beni işten attılar. | Open Subtitles | ..لقد فصلوني لإنني لم اتجاوب مع الإنذار؟ |