"vermediğin için" - Traduction Turc en Arabe

    • لأنك لم
        
    • على عدم
        
    • ترى بأنك لم تمنحني
        
    Ona bir şans vermediğin için kaçtığı aklına geldi mi hiç? Open Subtitles ألم تفكر بأنها قد تكون فعلت ذلك، لأنك لم تعطيها الفرصة؟
    Tıpkı, bahçe makasımı geri vermediğin için sinirlediğim gibi. Open Subtitles أنت تعلم, الأمر وكأني كنت غاضباً منك لأنك لم تعد لي مقص الأشجار
    Sadece telefonlarıma ve mesajlarıma cevap vermediğin için soruyorum. Open Subtitles أنا أسأل فقط لأنك لم ترد لا على مكالماتي ولا رسائلي الالكترونية
    Benim teşekkür etme yolum, çimlerde ölmeme izin vermediğin için. Open Subtitles طريقتي في التعبير عن شكري على عدم تركي أموت بالحديقة
    Pes etmeme izin vermediğin için sağol, baba. Open Subtitles شكراً لمساعدتي على عدم الإستسلام يا أبي
    Bana başka bir şans vermediğin için üzgünüm. Open Subtitles و أنا آسف أنك لا ترى بأنك لم تمنحني أي خيارٍ آخر
    Bu, Morty Smith'e iyi notlar vermediğin için, sürtük! Open Subtitles هذا لأنك لم تعطي مورتي سميث درجة عالية أيها الوغد
    Bunun olmasına izin vermediğin için sana ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أصف قدر إمتناني لأنك لم تسمح لهذا بالحدوث
    İstediği bilgiyi vermediğin için bu adam bu kadın tarafından öldürülecek ve bunun tek suçlusu sensin anladın mı? Open Subtitles سيقتل هذا الرجل من قبل هذه المرأة لأنك لم تعطيها ما سألت عنه سيصبح على عاتقك
    ve asla para saymama izin vermediğin için. Open Subtitles و لأنك لم تسمح لي بعد الأموال أبداً
    Gary, bana sır vermediğin için sana biraz kırıldığımı söylemek istiyorum. Open Subtitles (غاري)، لا بد أن أخبرك بأني مستاء، لأنك لم تبح لي بمشاكلك.
    Ölmesine izin vermediğin için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لك لأنك لم تدعه يموت
    Hayrola Koç, üstte olmasına izin vermediğin için Cooter bir tane patlattı mı? Open Subtitles ما الذي حدث أيتها المدربة، (كوتر) نزل عليكِ ضراباً لأنك لم تتركيه أن يكون فوقكِ؟
    - Beni Cal'e vermediğin için sağ ol. Open Subtitles شكرًا لأنك لم تسلمنى لكال
    Annemin yalnız kalmasına izin vermediğin için teşekkür ederim. Open Subtitles شكرًا على عدم جعلكِ والدتي وحيدة.
    Beni kocaya vermediğin için sana teşekkür etmem gerek. Open Subtitles أضن بانه يجب ان أشكركِ على عدم تزويجي.
    Mesajlarıma cevap vermediğin için ben teşekkür ederim. Open Subtitles وشكرا على عدم استقبال رسائلى.
    Beni ele vermediğin için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً لك على عدم خيانتي
    Bana başka bir şans vermediğin için üzgünüm. Open Subtitles و أنا آسف أنك لا ترى بأنك لم تمنحني أي خيارٍ آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus