"vermesine izin" - Traduction Turc en Arabe

    • لن أدع
        
    • لن أسمح
        
    • لن ندعه
        
    • لن أدعه
        
    • أدع شخصا
        
    • لن أتركها
        
    • لن ادعها
        
    • لن أدعها
        
    • أدع أيّ
        
    Eğer uyanırsan sana bir daha kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles إذا مستيقظة لن أدع أيّ أحد يؤذيكِ ثانيةً أبدًا
    Hiç bir zaman, hem de hiçbir zaman hiçbir şeyin veya hiç kimsenin ona zarar vermesine izin vermeyeceğimin kanıtı. Open Subtitles إثبات على أنني لن أدع اي شيء او أي أحد يؤذيه على الإطلاق
    Kimsenin sana zarar vermesine izin vermem, küçük kiz. Open Subtitles لن أسمح لأحد أن يؤذيكِ، يا فتاتي الصغيرة.
    Onun pejmürde takısını takacağım ama bana mezardan yemek dersi vermesine izin veremem. Open Subtitles سأرتدي مجوهراتها المبتذلة ولكني لن أسمح لها بإعطائي دروساً في الطهي
    Sana zarar vermesine izin vermeyiz. Stefan ve Elena tedaviyi getirecek. Open Subtitles لن ندعه يأذيك (ستيفان) و(إيلينا) سيعودان بالترياق
    Seni alacak ama yemin ederim ki sana zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles سيقوم بأخذكِ. لكنني أقسم انني لن أدعه يؤذيكِ
    Ama onu başkasının ele vermesine izin verebilirim en azından. Open Subtitles لذا أقل مايمكن فعله أن أدع شخصا اخر يشي به
    - Jack'in partime gelecek insanlara karar vermesine izin vermem. Open Subtitles (أصغي، لن أدع (جاك يتحكم فيمن يأتي لسهرتي أم لا
    Burada olduğum sürece kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles طالما أنا هنا، لن أدع أيّ أحد يؤذيكِ.
    Kimsenin sana zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدع أيّ أحد يأذيك، اتّفقنا؟
    Yaptıklarıma korkunun karar vermesine izin vermeyeceğim.'' TED لن أدع الخوف يملي عليُّ ما أقوم به".
    Anlasaydın, sevdiğim birinin asla gelip zarar vermesine izin vermeyeceğimi bilirdin. Open Subtitles إن كنت كذلك، فأنت تعرفين بأني لن أسمح أبداً بأن يتأذى شخص ما أهتم بشأنه.
    Artık o gecenin hayatıma yön vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أسمح لما حدث تلك الليلة بأن يستمر في التأثير بحياتي بعد الآن
    Kimsenin ya da hiçbir şeyin sana zarar vermesine izin vermem. Open Subtitles لن أسمح لأي أحد أو لأي شيء أن يؤذيك
    "Sana zarar vermesine izin vermeyeceğiz" iyiydi. Open Subtitles لن ندعه يؤذيك" .. كانت لمسة لطيفة"
    Sana zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles وأنا لن ندعه يؤذيك.
    Ben Bacarra için buradayım. O kontrolden çıktı ve ben ona zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles هو خارج عن السيطرة و أنا لن أدعه يؤذيكِ
    Ama onu başkasının ele vermesine izin verebilirim en azından. Open Subtitles لذا أقل مايمكن فعله أن أدع شخصا اخر يشي به
    Sana zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أتركها تصيبك بمكروه
    Endişe etme, sana zarar vermesine izin vermem. Open Subtitles لكن لن ادعها تؤذيك لا تقلق
    Sana bir daha zarar vermesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن أدعها تؤذيكِ ثانيةً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus