Biz Vigilance üyeleri mahremiyete değer veririz hükümet değer vermese bile. | Open Subtitles | نحن رجال "اليقظة" نقدر الخصوصية برغم أن الحكومة لا تفعل ذلك |
Sorgu sırasında Arthur Vigilance'a sürücülerin yerini söylemiş olabilir. | Open Subtitles | لاننا نعرف جميعا، آرثر أعطى اليقظة موقع الاقراص أثناء الاستجواب |
Vigilance'i hallederdim ama Hersh'i onlar dışarıda tutuyor. | Open Subtitles | أود أن أخذ اليقظة خارجا ، لكنهم وحدهم ابقي هيرش خارجا |
Vigilance kasayı patlattığında elimdeki şey malzemelerin olduğu yeri patlatacak. | Open Subtitles | عندما تهب اليقظة قبو هذا سوف سيذفع إمدادات خزانة |
Vigilance'ın Decima'dan ele geçirdiği orijinal bildiriyi buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت البيان الرسمي. اليقظة التي اعترضت من طرف ديسيما |
Vigilance'a ondan bahseden bendim. | Open Subtitles | أنا من دل جماعة "اليقظة" عليه من البداية |
Yapmadan önce nasıl sürekli Vigilance operasyonlarında ortaya çıkmayı başardığını söylemek istersin. | Open Subtitles | حسنًا، قبل أن تفعل ذلك، هلا أخبرتني كيف تتابع الظهور والتدخل في عمليات "اليقظة" |
Eğer Vigilance devrim istiyorsa bu tek şansları olabilir. | Open Subtitles | إن كانت "اليقظة" تريد ثورة، فهذه إذن هي الطلقات الافتتاحية |
Yani Rudy Vigilance ona sodyum pentotal verdiğinde Claypool'un söylediği isim. | Open Subtitles | ؟ اللقب "رودي" في كلايبول واحد كان على وشك أن يطلق اليقظة |
Vigilance'a yerini söylediyse, kısa bir süre sonra aktivistler burada olabilir. | Open Subtitles | حين رفعوا به الأمر على الصوديوم بونتوتل إذا قال اليقظة الموقع، سيكون لدينا قريبا بعض العدوانية بدلا نشطاء على الخصوصية أيدينا |
Leona'da Vigilance'ın isteyeceği ne tür bir bilgi olabilir ki? | Open Subtitles | أيّ معلومات قد تكون لدى (ليونا) ستودّ (اليقظة) الحصول عليها؟ |
İki görünmez düşmanla savaşıyoruz John. Decima ve Vigilance makineyi biliyor. | Open Subtitles | نحن نحارب عدوين خفيين يا (جون)، (ديسما) و(اليقظة) يعلمان بشـأن الآلة |
Vigilance'ın bu korkunç olayı gerçekleştirmesini engelleyemediğimiz için çok üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأننا عجزنا عن منع (اليقظة) من ذلك الجرم الفظيع |
Vigilance, elinde patlayıcılar olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | طلبات اليقظة لديهم متفجرات |
Korkarım tek tehdit Vigilance olmayabilir Bay Reese. | Open Subtitles | ( وأخشى اليقظة قد لا يكونوا التهديد الوحيد لدينا السيد (ريس. |
Mesajın şifresini kırdım, görünüşe göre Vigilance Bay Wells'i sadece Decima'dan ele geçirdikleri bir bildiride ismi olduğu için hedef almışlar. | Open Subtitles | أنا افك شفرة رسالة من البريد المزعج، و. ويبدو أن اليقظة يستهدفه فقط. السيد (ويلز) بسبب ورود اسمه. |
Yani Leona'yı Vigilance öldürdü. | Open Subtitles | -إذن جماعة (اليقظة) هم من قتلوا (ليونا ). |
Vigilance da hükümetin mahremiyet hakkı ihlalini bitirmeye yemin etmiş durumda. | Open Subtitles | وتعهّدت (اليقظة) على إنهاء انتهاك الحكومة للخصوصيّة. |
Bir ceza savcısının Vigilance'la nasıl bir bağlantısı olabilir? | Open Subtitles | -كيف يُمكن أنّ يكون لمُدّعٍ جنائي صلة بـ(اليقظة)؟ |
Leona'nın Vigilance'a hangi bilgileri verdiğini araştırmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا ينبغي بنا التحقيق في ماهية المعلومات التي أعطتها (ليونا) لـ(اليقظة)؟ |