HIV'e yakalanmış bir insanın içinde enfekte eden ana virüs ve sonradan gelen yavru virüs arasındaki genetik farklılık %5 kadar yüksek olduğu gösterildi. | TED | داخل الشخص المريض بالإيدز، بلغ الاختلاف الجيني بين فيروس الأم المصابة والفيروسات التالية للبنت حتى 5 بالمئة. |
Trilyonlarca bakteri, virüs ve mantar üzerimizde ve içimizde yaşarlar. Bu yapılarla iyi bir ilişki yürütmek ise bizim için bir avantaj. | TED | تعيش التريليونات من البكتريا والفيروسات والفطريات علينا أو بداخلنا والمحافظة على علاقة جيدة ومتوازنة معها يعد من مصلحتنا. |
Bu sistem olmadan, kağıt kesiği veya nezle gibi basit bir şey bile milyarlarca bakteri, virüs ve toksine maruz kalacağınız için ölümcül olabilir. | TED | من دونه كنت لتتعرض لمليارات من البكتيريا والفيروسات والسموم التي يمكنها أن تجعل شيئًا طفيفًا كجرح الورق أو نوبة برد موسمية قاتلًا. |
FBI onun banka sitelerine truva atı yerleştirmek sahte virüs ve kimlik hırsızlığına bulaştığını düşünüyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدرلية لديها معلومات عن تورطه في حصان طروادة علي المصارف وفي برامج التخويف وسرقة الهوية |
virüs ve bakterilerin bağışıklık sistemimizle olan bitmek bilemeyen savaşını düşünün. | TED | أعني، فكروا بتلك المعركة المفتوحة بين الفيروسات والبكتيريا، ونظام المناعة لدينا. |
Bakteri, virüs ve birkaç insan yapımı mikrop. | Open Subtitles | -عينات من البكتيريا والفيروسات ... بالإضافة إلى مجموعة مختارة من الميكروبات التي من صنع الإنسان. |
virüs ve bakteriler gerçekten çok küçük, uzak-UVC onlara kesinlikle ulaşabilir ve onları öldürebilir ama cildimize nüfuz edemez, hatta cildimizin en üst tabakası olan ölü hücre bölgesine bile. | TED | إن البكتيريا والفيروسات حجمها صغير جدًا جدًا، ولهذا ستتمكن هذه الموجات القصيرة (far-UVC) من اختراقهم وقتلهم، ولكنها لن تتتمكن من اختراق الجلد، ولن تستطيع حتى اختراق خلايا الجلد الميتة والتي تتواجد مباشرة على سطح الجلد. |
FBI onun banka sitelerine truva atı yerleştirmek sahte virüs ve kimlik hırsızlığına bulaştığını düşünüyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدرلية لديها معلومات عن تورطه في حصان طروادة علي المصارف وفي برامج التخويف وسرقة الهوية |
Eğer çiftçi tarlasına bu virüs ve patojenlere dirençli olacak hangi tür manyok ekmesi gerektiğini bilseydi daha fazla yiyeceği olabilirdi. | TED | لو عرفت الفلّاحة أي تنوع من الكسافا لتزرعها في حقلها، والتي لديها المناعة ضد تلك الفيروسات والآفات، لكان لديها طعام أكثر. |
Her gün aldığımız nefeste ne kadar virüs ve bakteri olduğunu ölçüyoruz. Özellikle de uçaklarda veya burası gibi kapalı amfilerde. | TED | نحن نقيس كم من الفيروسات والباكتريا نقوم جميعاً بإستنشاقها يومياً، بالتحديد على الطائرات أو القاعات المغلقة. |
Bir virüs düşünün, olabilecek en korkunç virüs ve sonra sizin, sadece sizin tedaviye sahip olduğunuzu düşünün. | Open Subtitles | إنه فيروس خيالي و أكثر الفيروسات رعباً حيث لا يوجد أحد إلا أنت و أنت فقط لديه العلاج |