"vitrininde" - Traduction Turc en Arabe

    • نافذة
        
    Cenazecinin vitrininde zaten bir adam yatıyor. Open Subtitles لدينا بالفعل رجل في نافذة متعهّد دفن الموتى.
    Beşinci Bulvar civarında yürürken bir dükkanın vitrininde gördüm ve... Open Subtitles لقد تمشَّيْت بالقرب من نافذة محل في الطريق الخامس
    Bulvar'daki deri ürünler satan mağazanın vitrininde görmüş. Open Subtitles لقد راها في نافذة محل الجلد ذلك في الجادة التاسعة.
    Bir dükkanın vitrininde gördüm ve resmen aşık oldum. Open Subtitles رأيت ذلك في نافذة المحل، وسقطت في الحب معها.
    Nehrin oraya gidiyordum ve ikinci el mağazasının vitrininde dikiş makinası ve bowling topunun arasında bu yaramazları beklerken görünce kendimi nasıl şımartırım diye düşündüm. Open Subtitles كنت سأذهب لأجلس بجوار النهر وأفكر في كيف أكافيء نفسي عندما رأيت تلك الشقية في نافذة متجر الأغراض المستعملة
    Hayır, bunu... bir dükkanın vitrininde gördüm. Open Subtitles كلا ، لقد رأيت هذه على نافذة مخزن
    Hayır, bunu... bir dükkânın vitrininde gördüm. Open Subtitles كلا ، لقد رأيت هذه على نافذة مخزن
    Bunları Soho'daki küçük bir mağazanın vitrininde gördüm. Open Subtitles لقد رأيتهم من نافذة محل مجوهرات في سوهو
    Yeni romanınız, Hatchard'ın vitrininde. Open Subtitles روايتك الجديدة في نافذة هاتشيرد
    Elbisen Lovett'in dükkanının vitrininde duruyor. Open Subtitles فستانكِ معروض في نافذة متجر لوفيت
    Senin yaşlarındayken bir mağazanın vitrininde bir kazak görürsün çok heyecanlanırsın ve senin olmasını istersin. Open Subtitles ...حسنا إنه مثلما تكوني صغيرة وترين سترة في نافذة المحل
    Sen kek vitrininde çalışırken ben özgürlük anıtını görmeye gittim. Open Subtitles أنتِ عملتِ فى نافذة الكاب-كيك بينما ،أنا ذهبت لرؤية تمثال الحرية.
    Mağaza vitrininde falan mı? Open Subtitles فى نافذة المأمور ؟
    Pastanenin vitrininde lolipoplar var! Open Subtitles على نافذة المخبز وضعت مصاصات
    Pastanenin vitrininde lolipoplar var! Open Subtitles على نافذة المخبز وضعت مصاصات
    Chapel Caddesi'ndeyken Nelly'nin vitrininde görmüştüm, hatırlarsan ben beğenmiştim sonra geri gelip sen onu satın aldın. Open Subtitles (لقد رأيناه فى نافذة (نيلى وأنت تتذكرين اننى من أختاره وبعد ذلك لقد عدتى ثانية وأشتريتيه لقد رأيت هذا المشهد
    Onu Ohio'daki bir dükkanın vitrininde gördüm ve aşık oldum ve birlikte zaman geçirdikçe hikayesi hakkında daha çok şey öğrendim. Open Subtitles رأيتها في نافذة عرض في متجر صغير بولاية (أوهايو)، ووقعت في غرامها وكلماقضيتوقتاًأطولمعها .. تعرفت أكثر على قصتها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus