Peki o zaman Pantheon gibi emsalsiz yaratıcı vizyonu ve teknik karmaşıklığı olan bu projeler aslında nasıl meydana çıkıyor? | TED | بعد ذلك، كيف يمكن لهذه المشاريع ذات الرؤية الإبداعية غيرالمسبوقة والتعقيد التقني مثل البانثيون تحدث في الواقع؟ |
Ama şimdi teknolojik olarak, sosyal olarak, bu vizyonu edinmeye çalışan bir bütün olarak yolun neresindeyiz, buna değineceğim. | TED | و لكن سأقوم باستعراض الجوانب التقنية و الاجتماعية و نوعاً ما اين نحن الان في إطار المحاولة للوصول لتلك الرؤية المحددة. |
Maalesef parlak bir gelecek vizyonu parlak bir gelecek hayali sadece bir hayal. O kadar çok ahlaksızlık var ki. | TED | لكن للأسف، رؤية المستقبل عظيم، أو الحلم بمستقبل عظيم، هي مجرد حلم .بسبب تواجد كل هاته الرذائل |
Bu kesinlikle çekici bir vizyon. Çoğu insan bu vizyonu kabul etti. | TED | إنها رؤية مثيرة بالطبع. تبناها الكثيرون. |
Yoksa onların hükümetleri yanında bizimkine geleceğin vizyonu derdin. | Open Subtitles | لا بالطبع لا انت تقلق فقط عن الاخرين هل لهم رؤيا منطقية عن المستقبل |
Yeni ve canlı öznel konular, şirketin vizyonu olamazlar. | Open Subtitles | علي أن أضع هذا الكلام على قميص الحداثة والحيوية أمر ذاتي وليس رؤيا لشركة ما |
Onurlu bir adam. vizyonu olan bir adam. | Open Subtitles | رجل الشرف رقم البصيرة |
Annem senin vizyonu olan bir adam olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أمى أخبرتنى مرة بأنك رجل صاحب بصيرة |
Tüm yaptıkların ve bu vizyonu böyle güçlü bir şekilde paylaştığın için teşekkürler. | TED | وشكرًا لكل ما تفعله ولمشاركة هذه الرؤية بقوة. |
O Magic School bu vizyonu şey vardı beri, bilirsin, o üzerinde yapılmış olduğunu bütün gelecek şey | Open Subtitles | منذ أن حظيت بتلك الرؤية في مدرسة السحر ، تعلمين تلك التي تكون الحياة خالية من المشعوذين و هي لديها طفل |
Anlayamıyorum Billis sana bu vizyonu nasıl gösterebildi. | Open Subtitles | لا أفهم كيف استطاع بيليس أن يريكِ تلك الرؤية |
Ne yazık ki majestelerinin hükümetinin de bir vizyonu var ve bu vizyon dahilinde ya çiftlik balığını kabul edersiniz, ya da eli boş dönersiniz. | Open Subtitles | حسناً , لسوء الحظ, حكومة صاحب السمو ، لديها رؤيتها ايضاً و هذه الرؤية مزرعة السمك او ليس لدينا سمك |
Üniforması gerçeği, büyük vizyonu hariç bir şeyi olmayan çulsuz bir delikanlı olduğunu gizliyordu. | Open Subtitles | لقد اخفت ملابسه حقيقة انه رجل مفلس ولا يملك سوى هذه الرؤية الطموحة لنفسه |
sonuç olarak sadece bir arama sistemi yapmak değildi. Sadece ihtiyacınız olduğunda bilgiler size gelirdi. Ve şimdi, 15 yıl sonra, bu vizyonu siz dışarıdayken | TED | وهذا الآن، بعد خمسة عشر عاماً، نوع من عامل الشكل الأول والذي أعتقد أنه يمكن أن يحقق تلك الرؤية عندما تكون خارجاً وتحوم حول الشارع تتحدث إلى الناس وما إلى ذلك. |
değişim birçok şeyi gerektiriyor. Cesareti, şansı, vizyonu ve yürekli olmayı. | TED | تتطلب الشجاعة، الحظ وأيضا رؤية وجرأة في الفعل. |
Direktörün Güney Pasifik'te çekilen harika bir denizanası görüntüsüne istinaden bu sahne için bir vizyonu vardı. | TED | وقد كان للمخرج رؤية لهذا المشهد استنادا إلى بعض اللقطات الرائعة لقنديل البحرفي جنوب المحيط الهادي |
Kerr geldi ve net bir vizyonu vardı ve hemen işe koyuldu. | TED | أتى كير وكانت لديه رؤية واضحة وباشر على الفور العمل. |
Biz çok güçlü bir lidere sahiptik,çok iyi vizyonu vardı... ...ve bir çok bilim, sürüsüne bereket hukuk karmaşaları... | TED | إذن فقد كانت لدينا قيادة قوية، و رؤية واضحة و علْمٍ شاسع، و الكثير من المحامين. |
Ben bir vizyonu vardı. | Open Subtitles | كيف تعرفين أنكِ بدأتيه ؟ راودتى رؤيا . |
Ama bazen Harry'nin bana ilişkin vizyonu nerede bitiyor ve "gerçek ben" nerede başlıyor, emin olamıyorum. | Open Subtitles | "ولكنّني أحياناً لا أعلم أين تنتهي رؤيا (هاري) لي وتبدأ شخصيتي الحقيقيّة" |
vizyonu güçlü bir adamdı. | Open Subtitles | الرجل كان صاحب رؤيا |
# (geniş vizyonu olan bir elf) | Open Subtitles | ♪ قزم بهذه البصيرة ♪ |
Annem senin vizyonu olan bir adam olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أمى أخبرتنى مرة بأنك رجل صاحب بصيرة |