"voight'un" - Traduction Turc en Arabe

    • فويت
        
    Üzgünüm Amir Grogan ama her yerde Voight'un adı çıkıyor. Open Subtitles أنا اّسف أيها الرئيس غورغان إسم فويت مكتوب في كل أنحاء المكان
    Cadılar Bayramı gecesinde Detektif Voight'un yeri ile ilgili tanıklık edebilecek kimse yok. Open Subtitles ليس هناك شهود على أن المحقق فويت كان في مكان غير مكان عمله ليلة عيد القديسين
    Voight'un oğlunun aleyhine şahitlik yaptıktan sonra bir şeyi ispatlamaktan başka bir şey yapmayacak. Open Subtitles بمجرد شهادته ضد إبن فويت إنه.. إنه لا يستحق أكثر فقط لإثبات نقطة
    Voight'un evini tuvalet kağıdıyla kaplamaktan bahsetmiyorum O. Open Subtitles لأني لا أتحدث عن تغطيتنا بورق الحمام لمنزل فويت
    Voight'un önde ve arkada güvenlik kamerası vardı. Open Subtitles فويت لديه كاميرات عند الباب الأمامي والخلفي
    Voight'un ofisine gelirsen dedektif, bu harika olurdu. Open Subtitles في مكتب فويت يا أيها المحقق سيكون ذلك جيدًا
    Antonio'nun olayı için Voight'un yardım edip edemeyeceğini öğrenmeye gittim. Open Subtitles " لقد ذهبت لرؤية " فويت " لتقديم مساعدة لـ " أنطونيو
    Voight'un himayesinde çalışan polislerin yenilmez olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles كنت أعتقد أن رجال فويت لا يقهرون
    Voight'un bu işi çözmek için farklı bir yöntemi var. Open Subtitles فويت لديه طرق مختلفة لإنهاء الأمور
    Voight'un bütün pisliklerini "Yozlaşma" diye bir klasör oluşturup onun içine attığını mı düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد ان فويت سيترك دليل على جهاز الكمبيوتر الخاص به بملف مسمى "الفساد"؟
    Jon Voight'un arabası artık yok. Open Subtitles سيارة جون فويت لم تعد كذلك
    Çavuş Voight'un burayı arayıp seni sorduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت أن الرقيب (فويت) أتصل وكان يبحث عنك عما يدور ذاك الأمر؟
    Voight'un polislik zamanından senin dosyanı gördüm. Open Subtitles لقد رأيت ملفك ضمن مخبري فويت
    Voight'un tüm telefon görüşmelerini, e-postalarını hangi mekanlarda takıldığını, yani her şeyini bildirmeni istiyorum. Open Subtitles -اريدك ان تراقب مكالمات (فويت) وبريده ومكان وجوده وكل شيء
    Hadi Voight'un ofisine geçelim, Jay. Open Subtitles فلنتجه إلى مكتب فويت يا جيه
    Hey, Ben Jon Voight'un LeBaron'unu aldım. Open Subtitles اشتريت سيارة (جون فويت) الـ(لي بارون).
    Jon Voight'un diş izlerini berbat ediyorsun. Open Subtitles أنت تفسد آثار أسنان (جون فويت).
    Voight'un gönderdiğini söylersin. Open Subtitles فقط أخبريه " فويت " أرسلك
    Voight'un kanunlara aykırı hareket ettiği konusunda hepimizin şüpheleri var. Open Subtitles جميعنا سنقوم بمخالفة اوامر (فويت)
    Voight'un babasından bahsettiğini hiç duymamıştım. Open Subtitles انا لم اسمع (فويت) ابداً يتكلم عن اباه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus