Etkisini kaybetmiş olabilirler ama her zaman votkayla güçlendirebilirsin onları. | Open Subtitles | ربما فقدوا مفعولهم قليلا لكنّك يمكن أن تعيد شحنهم بالفودكا |
Bütün giysilerimi çıkarıp, buz gibi votkayla doldurulmuş bir küvete gireceğim. | Open Subtitles | سأقوم بخلع كل ملابسي وأجلس في حوض مليء بالفودكا |
Tatil alışverişi için öneri bir Starbucks bardağını votkayla doldurun. | Open Subtitles | نصيحة للتسوق فى اعياد الميلاد املاء كاس بالفودكا |
Biraz daha votkayla hakkımda bilmediğin bir sürü şey daha öğrenebilirsin. | Open Subtitles | المزيد من الفودكا وربّما تكتشف أموراً أخرى لم تكن تعرفها عنّي |
Humus ve votkayla doğru dürüst kutlarız sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت بأننا سنحتفل بشكل مناسب بالحمص و الفودكا |
Ucuz saç tıraşınla oturmuş 14 yaşında bir kız gibi votkayla sarhoş oluyorsun. | Open Subtitles | أنت تجلس هنا بتسريحة شعر رخيصة تثمل على فودكا التوت المخفف بالماء وكأنك فتاة مراهقة |
Annemin ilacını çalıp votkayla karıştırmıştım ve köpeğinin üstüne kusmuştum. | Open Subtitles | سرقت حبة من دواء أمي المنوم وغسلته بالفودكا خاصتها وأعطيتها لكلبها |
Ucuz votkayla birleşince... | Open Subtitles | ثم اختلط بالفودكا الرخيصة |
Özellikle de yarım şişe votkayla karıştırırsan. | Open Subtitles | {\pos(192,200)}سيّما عندما تمزجها بالفودكا |
Miron, Tanya'ya olan sevgisini anlatarak devam etti ...... onun tutkusunu bütün şehir biliyordu bir otelde gizlendiklerini, onu votkayla yıkadığını. | Open Subtitles | استمر ميرون في إخباري كم كان يحب تانيا - لكنه حقا لم يكن مضطر لذلك ؛ فالبلدة كلها كانت تعرف عشقه لها وكيف كانوا يختبئون في الفنادق الرخيصة وكيف جعلها تستحم بالفودكا |
votkayla başlayalım. | Open Subtitles | دعينا نبدأ بالفودكا. |
votkayla başlayalım. | Open Subtitles | دعينا نبدأ بالفودكا. |
Çünkü yeni sipariş ettiğim 30 şişe votkayla ne yapacağımı bilmiyordum. | Open Subtitles | لأني لم أكن أعرف ما الذي كنت سأفعله بـ30 صندوقاً من الفودكا طلبتها للتو |
Bir şişe votkayla birkaç Red Bull getirdim. Adamımı tanırım. | Open Subtitles | و جلبت لك كومة من الفودكا و جلبت لك بعض الريد بول |
Evet, babası gene votkayla eroini karıştırıyormuş, onun için... | Open Subtitles | أجل, والدها قام بمزج الفودكا وقليلاً من الكوكاين مرة أخرى |
Yetmiyormuş gibi, Karpatya'da dört yaşında çocukların sabah sütüne kattığımız kadar votkayla kendini kaybetti. | Open Subtitles | و الأهم من ذلك إنها لم تكترث بمقدار الفودكا التى فى كارباثيا وبإمكانك إضافة حليب الصباح لطفل لديه أربع سنوات من العمر كمنشط معتدل |
Bence bu konuşmayı votkayla güçlendirmeliyiz. | Open Subtitles | يبدو انه يمكن تحسينه بشراب الفودكا |
- Biraz votkayla mükemmel olurdu. | Open Subtitles | "مساعد الطيّار: سيكون رائعًا مع قليل من الفودكا" |
Olur, ama eğer o işe yaramazsa içi votkayla doldurulmuş meyve suyunu dene. | Open Subtitles | بالطبع وإن لم ينفع جرب علبة عصير بها فودكا |
Bu günlerde işinden başını kaldıramıyor... ben de burada onun için aldığım votkayla duruyorum. | Open Subtitles | إنه دائماً في العمل ههذ الأيام وأنا أحمل فودكا طلبتها له |
Masaya en pahalı votkanızı istiyoruz ve votkayla gelen diğer aperatifleri. | Open Subtitles | سنحصل على زجاجة من أغلى صنف فودكا مخصص للطاولات... ثم بقية الأشياء التي تأتي معها |