Senin Virtucon şirketinin Vulcan projesiyle... ..ilgili bilgi toplamanı istiyorum.. | Open Subtitles | اريدك ان تعرف ماهو دور فيرتُكون في مشروع يدعى فولكان |
Normalde geçici ölümden bahsettiğimde insanlar bana Vulcan işareti yapıp gülerler. | TED | إنني عادة حينما أتحدث عن تعليق الحركة فإن الناس يشيرون إلي بشارة فولكان ويضحكون. |
Vulcan gezegeninden buraya ışınlanmış gibi mi duruyorum? | Open Subtitles | هل أبدو كما لو أنني أُرسلت من كوكب فولكان ؟ |
Vulcan Simmons'un eroini dağıtıcılara aktarmasında ne durumdayız? | Open Subtitles | إذن , أين وصلت بموضوع مطابقة هيروين فولكان سيمونز بالتجار الحاليين ؟ |
Gus, Vulcan uydusuna bağlanınca Kripton 'un veda ettiği yeri bulması için uzayı taratacak. | Open Subtitles | عندما يتصل جاس بالقمر الصناعى فالكان يطلب منه أن يبحث فى الفضاء الخارجى بالجوار أين ذهب كريبتون إلى الأبد |
Sonra Billy'yi omzundan tutup ilk Vulcan sinir çimdigimi gerçeklestirdim. | Open Subtitles | ثم أمسكت بيلي على كتفه وأداء الأولى لي فولكان قرصة العصبية. |
Vulcan gezegeninden gelen bir uzaylıyım. | Open Subtitles | أنا من خارج الأرض من كوكب فولكان. |
Geçen ay, Vulcan Büyükelçisi'nin emriyle; | Open Subtitles | الشهر الفائت، بتوصية من سفير كوكب "فولكان"، |
Herkez gelsin. Ana bölüme geçelim. Project Vulcan başlıyor... | Open Subtitles | -هيا جميعاً, دعونا نصلح الغرفة الرئيسية مشروع فولكان على وشك البداية. |
Sanırım ikiniz bir çeşit Vulcan zihin birleşmesi yaşıyorsunuz. | Open Subtitles | حسنا، الآن بعد أن كنت قد اثنين، اه، اكتشاف العقل فولكان بك كشف أوراق... |
Yıllar boyunca, astronomlar Vulcan'ı aradılar. | Open Subtitles | ففشل علماء الفلك وعلى مدى عقود في العثور على "فولكان". |
Fakat bulamadılar çünkü Vulcan yoktu. | Open Subtitles | فهم لم يجدوه؛ لأن "فولكان" لم يكن موجوداً. |
Vulcan gezegenini yaratmaktan çok daha enteresandı. | Open Subtitles | كان أكثر إثارة للاهتمام حتى من اختراع كوكب "فولكان". |
Bildigiğin gibi senatör, Vulcan Simmons adındaki bir uyuşturu patronuyle çalışıyordu. | Open Subtitles | كما تعرفين، كان السيناتور يعمل مع تاجر مُخدّرات يُدعى (فولكان سيمونز). |
Artık Vulcan'ın Güney İtalya'daki Nardo yol tutuş pistinde... | Open Subtitles | والآن بدأتُ أفهم لِمَ تستطيع سيارة الـ"فولكان" أن تُكمل لفَّةً حول |
Her neyse, şimdi tur zamanlarını getirelim ve bakalım Amerikalı Vulcan'la ne kadar hızlı dönmüş. | Open Subtitles | على كُلّ، لابد أن نُلقي نظرةً على لوحة السيارات "ونرى ما حقَّقه "الأمريكي" بسيارة الـ"فولكان |
Yanından bile geçmiyor. Vulcan bunun yarısı. İnanılmaz. | Open Subtitles | أجل، إنّ سيارة ال"فولكان" تُعادل نصف قوتها، إنها مُدهشة |
Ve sonra, Vulcan'ı görüyoruz yıldırımları tavlıyor.. | Open Subtitles | و نري فولكان يصوغ الصواعق |
Gus, Vulcan uydusuna bağlanınca Kripton 'un veda ettiği yeri bulması için uzayı taratacak. | Open Subtitles | عندما يتصل جاس بالقمر الصناعى فالكان يطلب منه أن يبحث فى الفضاء الخارجى بالجوار أين ذهب كريبتون إلى الأبد |
Gus, Vulcan'ı duydun mu hiç? | Open Subtitles | هل سمعت من قبل عن فالكان يا جاس؟ |
Başka şeyler de var. Tornetler ve AtıIgan'daki Vulcan'Iı kadınların fotoğrafları. | Open Subtitles | وكانت لديهم سكوترز قابلة للطي وصور للمرأة الفولكان علي سفينة الفضاء |
Spock'ı çok seveceksin. Yarı Vulcan, yarı insan. | Open Subtitles | أنت مثل شخصية (سباركي)، إنه نصف (فولغان)و نصف إنسان |
- Ben bir Vulcan'ım efendim. | Open Subtitles | - أنا فولكاني ، سيدي |