Çocuklarımın, bir adama öldürmek için 20 kere vurduğumu düşünmesini istemem. | Open Subtitles | لا اريد لأطفالى ان يظنوا اننى ضربت رجلا 20 مرة لأقتله |
O adama vurduğumu biliyorum. Hatalıydım. | Open Subtitles | أعرف أننى ضربت هذا السيد ، أعترف أنى أخطأت |
Onlara beni ateşe vermek üzere olan bir katili vurduğumu söyle. | Open Subtitles | أخبرهم بأنني أطلقت النار على مجرم كان يريد أن يحرقني بالنار |
Sana vurduğumu birine söylersen, aileni bu şehirden sürerim. | Open Subtitles | اذا أخبرت احدا اني ضربتك سأطرد عائلتك نهائيا من البلدة |
Torbaya kaç kere vurduğumu tek tek say. | Open Subtitles | فى العدة الأولى ، أضرب الكيس بيدي اليمنى |
Kafasına vurduğumu söyleyen eleman. | Open Subtitles | ها هو الشاب الذي قال أنني ضربته بالزجاجة. |
Niye vurduğumu merak etmiyor musun? | Open Subtitles | الا ينتابكِ الفضول عن سبب ضربي له ؟ |
Yine de sınıf arkadaşlarım, ona isteyerek vurduğumu düşünüyor. Belki de bilinçaltında istemişsindir. | Open Subtitles | على الرغم من أنّ زملاء الفصل اعتقدوا أنني ضربتها عن قصد |
Bir polis memurunu vurduğumu söylüyorlar. | Open Subtitles | هم يقولون انني اطلقت النار على ضابط الشرطة |
Cama inanılmaz bir güçle vurduğumu biliyordum ama, $400 mı? Hadi ama. | Open Subtitles | حسناً، أعرف أنني ضربت النافذة ببعض قوّة الصالحين، ولكن 400 دولار؟ |
Hiç mi utanmadın? Neden ona annesine vurduğumu ve bebeği düşürdüğünü sordun? | Open Subtitles | لماذا اخبرتِها اننى ضربت امها وقتلت الطفل؟ |
Kimseye vurduğumu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لم اتذكر باني ضربت شخصا استيقظت ـ ـ |
Seni görebilmek için kendimi vurduğumu söylersem, deli olduğumu düşünürsün. | Open Subtitles | تعتقدين أنه من الجنون لو قلت أننى أطلقت النار على نفسى حتى أتمكن من رؤيتك مجددا |
O zaman kurula senin arka arkaya verdiğin reçeteleri karıştırdıktan sonra o zavallı sivili vurduğumu açıklarım. | Open Subtitles | لذا سأوضح للمجلس أني أطلقت النار على تلك المدنية المسكينة بعد أن إختلطت علي كل وصفاتك المتداخلة |
Onu karnından vurduğumu, senin de kafasına sıktığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنني أطلقت النار عليه في بطنه وأنت أطلقت النار عليه في رأسه |
Omuzundan vurduğumu zannediyorum. | Open Subtitles | لقد إعتقدت بأني قد ضربتك على ذراعك |
Artık sana vurduğumu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | الآن تستطيع أن تخبر الناس أننى ضربتك |
Onun sayesinde topa nasıl vurduğumu bir görseniz. | Open Subtitles | أنا أقول لك, لا أستطيع أن أصدق الطريقة التي أضرب بها الكرة الآن بسببه |
Hep vurduğumu ya da bana vurulduğunu hatırlıyorum. | Open Subtitles | يبدوا كأنني دائماً أضرب أو أتعرض للضرب. |
Sonra ona neden tekmeyi vurduğumu ya da kızdığımı merak ederdi. | Open Subtitles | ثم يتساءل لماذا ضربته وغضبت عليه. |
- Ona neden vurduğumu. | Open Subtitles | سبب ضربي لها |
Ağaç dalını nereden aldığımı ve yolun aşağısında nerede kadının başına ağaç dalıyla vurduğumu ve onu nereye sürüklediğimi gösterdim. | Open Subtitles | أطلعتهم أين إلتقطت غصن شجرة و على امتداد الطريق ضربتها على رأسها بغصن الشجرة و المكان الذي سحبتها إليه |
Yine de birini vurduğumu düşünecekler. | Open Subtitles | لكن مازالوا سيعرفون أني اطلقت النار على شخص ما |
NZT adında bir hapı arayan kaçağı nasıl vurduğumu anlatmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الانتظار كي أخبرهم كيف أطلقت النيران "على الهارب الذي أتى بحثًا عن مخدر يدعى "إن زي تي |