"vurulduğunu" - Traduction Turc en Arabe

    • أصيب
        
    • اُصيب
        
    • اصيب
        
    • إطلاق النار عليه
        
    • تعرض لإطلاق نار
        
    • تم إطلاق النار
        
    • طائرتك سقطت في
        
    • ضُرب
        
    • ضُرِبَ
        
    • تم ضرب
        
    • أصبت بالرصاص
        
    • أُصيب بعيار ناري
        
    • يُردى
        
    • يتعرض للإصابة
        
    • أُردَى
        
    - Bombardımanda vurulduğunu söylüyor. - Bu kesinlikle bir düşman. Open Subtitles أنه يقول أنه أصيب فى أحد غارات الطائرات أنا واثق أنه من المتمردين
    Tüm birimlerin dikkatine. Devriye polisi Balbo istasyonunda bir polisin vurulduğunu bildiriyor. Open Subtitles إنتبهوا جميع الدوريات أصيب شرطي قطار بمحطة بالبو
    Bir oğlanın vurulduğunu. Kim tarafından bilmiyoruz. Open Subtitles وأن الفتى اُصيب لا نعرف بواسطة من
    İzini kaybettiğinde Starbuck'ın vurulduğunu ama hâlâ çatışmada olduğunu söylüyor. Open Subtitles لقد قرر انه قد اصيب لكنه استمر بالمعركة عندما فقد اثرها
    Alex burada vurulduğunu söyledi. Open Subtitles حسنا , آليكس قال انه تم إطلاق النار عليه هنا
    Binbaşı vurulduğunu söylüyor komutanım. Doğru mu? Open Subtitles الرائد قال أنّه تعرض لإطلاق نار يا سيدي.
    Doyle'un vurulduğunu düşündü ama yanılıyordu. Open Subtitles انه من الطبيعي تماما أن يفترض أنه تم إطلاق النار دويل ولكن كان الافتراض خاطئ
    Yüzbaşı gelip Kent'in vurulduğunu söyledi. Open Subtitles و ثم عاد الكابتن و أخبرني بان كينت قد أصيب
    Yaranın etrafındaki noktalanma vurulduğunu gösteriyor ama göğüs boşluğunda mermi yolu yok. Open Subtitles التنقيط حول الجرح يقول بأنه أصيب بعيار لكن لا يوجد إسقاط في تجويف الصدر
    Birliğinin vurulduğunu öğrendi. Arkadaşlarından biri yaralanmıştı. Open Subtitles لقد عرف للتو أن وحدته أصيبت وأحد أصدقاءه أصيب
    vurulduğunu mu, yoksa revirden kaçırıldığını mı? Open Subtitles كونه أصيب أم أنّ أحدهم اختطفه من المستوصف؟
    Tetikçi tarafından vurulduğunu iddia ediyor. Open Subtitles لقد أصيب في ذراعه ويدّعي بأن الفاعل هو الذي سيقوم بالاغتيال
    Sadece kaba davrandığım sırada, Tony'nin boynundan vurulduğunu bilmiyor olduğumu söylemek istemiştim, ve işimi yaparken, artık kullandığım kelimeleri daha dikkatli seçeceğimi söylemek istemiştim, tamam mı? Open Subtitles أريدكِ فقط أن تعرفى أننى لم أعرف أن (تونى) اُصيب فى الرقبة عندما كنت متبلدة الشعور مبكراً. واذا كنت أعرف كنت بالتأكيد سأكون أكثر حذراً فى إختيار كلماتى, حسناً؟
    Nerede vurulduğunu gösteren kan izlerini bulabiliriz. Open Subtitles حسنا ,قد ا نعثر على اثار دم يدل على المكان الذي اصيب فيه.
    Mülkünüzde vurulduğunu. Open Subtitles وأنه قد تم إطلاق النار عليه في تلك الملكية
    - Hiçbirinin vurulduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد بأن أي منهم تعرض لإطلاق نار
    Adamların vurulduğunu sanıyordum. Open Subtitles أظنك قلت أنه تم إطلاق النار على هؤلاء الرجال
    vurulduğunu söylediler. Open Subtitles قالوا أن طائرتك سقطت في البحر
    Kurbanın kafasına vurulduğunu ve tribünlerin altına sürüklenip sıkıştırıldığını düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نفترض ان الضحية ضُرب على الرأس ثم سُحب الى تحت المدرجات
    Görgü şahitleri bir kişinin vurulduğunu söylüyor. Başkaları da olabilir. Open Subtitles الآن، الشهود يُخبرونَنا شخصَ واحد ضُرِبَ.
    Kurbanın göğsüne ağır, köreltilmiş bir obje ile vurulduğunu. Open Subtitles لقد تم ضرب صدر الضحية بأداة ثقيلة و غير حادة
    Beş kere vurulduğunu duydum adamım. Open Subtitles لقد سمعت انك أصبت بالرصاص خمسة مرات
    Az önce tüm kasaba senin vurulduğunu gördü. Ambulans çağırıyorum. Open Subtitles لقد رأته البلدة بأسرها يُردى سأتّصل بالاسعاف
    Hawk babamın vurulduğunu gördü. Open Subtitles . هوك" رأي أبي يتعرض للإصابة"
    Caroline doktorlara avda kazayla vurulduğunu söyledi. Open Subtitles (كارولين) قالت للمسعفين إنه أُردَى في حادثة صيد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus