Travis Walton'ın nesneye yaya yaklaştığını gördün mü? | Open Subtitles | هل رايت ترافيس والتون يقترب من الكان على بالاقدام؟ |
Haber uluslararası alanda ilgi topladı ve Walton'ın ortadan kaybolmasıyla ilgili tartışmalı durum artık doruk noktasına ulaştı... | Open Subtitles | ولقد ذابت القصة في الهتمام الدولي والجدل الدائر حول اختفاء والتون قد وصل الى حد الغليان بدون اي اثر ل... |
Walton'ın gece kriminoloji derslerine girdiğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أكنتَ تعلم أنّ (والتون) يدرس علم الجرائم في الكلية المحلية؟ أجل. |
Walton'ın projesinden tutukluların haberi var mıydı? | Open Subtitles | -أكان السجناء يعرفون ما يقوم به (والتون)؟ |
Walton'ın gülüşüyle bağlantılı olabilir ya da nefesinin kokusuyla. | Open Subtitles | قد تكون متصلة بالطريقة التي ضحك بها (والتون) أو رائحة أنفاسه لقد فكّرتِ في شيء للتو |
Walton'ın söylediğine göre, adam "Aryan" kelimesini hatalı söyledi diye dövmeciyi hırpalamıştı. | Open Subtitles | قال (والتون) أنّ الرجل ضرب مُوشماً لهجائه "آريان" بشكل خطأ |
Walton'ın adına kayıtlı 4 silahı varmış, birisi kalaşnikof. | Open Subtitles | (والتون) مُسجّل بإمتلاكه أربعة مسدّسات بما في ذلك رشّاش. |
Walton'ın Connor'ı kaçırmadığı kesinleşti. | Open Subtitles | (والتون) لديه عذر غياب عن إختطاف (كونور). |
Walton'ın öldürdüğü çocuklar daha büyüklerdi. | Open Subtitles | الفتيان الآخرين الذي قتلهم (والتون) كانوا أكبر سناً. |
- Walton'ın bir plânı vardı. | Open Subtitles | -كان لدى (والتون) خطة |
Walton'ın anlamadığı diğer bir şey de buydu. | Open Subtitles | هذا شيء آخر لم يفهمه (والتون) |