| Waodani geleneklerine göre babamın en büyük oğlu olarak, ölümünün intikamını alma sorumluluğum var. | Open Subtitles | طبقا لتقليد جماعة الواداني كإبن أبي الأكبر سناً، أنا سأكون المسؤول عن الإنتقام لموته |
| Waodani kabilesi, başka türlü bir hayat sürmek için bir neden buldu. | Open Subtitles | إن جماعة الواداني قد وجدوا سبباً لكي يعيشوا بشكلٍ مختلف |
| Amerika'daki büyük bir aileden gelmesine rağmen kendi ailesi olarak gördüğü Waodani'yle gömülmek istedi. | Open Subtitles | ومع ذلك جاءت من عائلة كبيرة في الولايات المتحدة أرادت أن تدفن مع جماعة الواداني التي إعتبرتها أن تكون عائلتها أيضاً |
| Hayatının geri kalanını Waodani'yle birlikte geçirdi. | Open Subtitles | ولقد أمضت بقية حياتها مع جماعة الواداني |