Aylaklık yapmıyorum. Weiss'ı engelleyemiyorum. | Open Subtitles | لا امزح, فإني لا استطيع أن أبعد وايس عنك |
Weiss kafamın içini bir görse, beni de kapatırdı. | Open Subtitles | إذا نظر وايس داخل رأسي جيداً فإنه سيقبض علي أنا أيضاً |
Bay Weiss, Sydney Bristow'dan şüphelendiğini söyledi. | Open Subtitles | السيد وايس قال انه ربما تكون تشك بأمر سيدنى بريستو |
Weiss ölümünden kısa bir süre önce kendisiyle irtibata geçmiş. | Open Subtitles | اتضح أن فايس كان على اتصال قبل وفاته بفترة وجيزة. |
Sanırım finans bölümünden Bay Weiss'la görüşmelisiniz ama hala yemek molasında. | Open Subtitles | اعتقد أنك يجب ان تتحدث مع السيد فايس في الشؤون المالية والعمليات لكنه ما زال في وقت الغداء |
FBI'dan Özel Ajan Barrett Weiss'ın ölümünden de o şüpheli sorumlu tutuluyor. | Open Subtitles | هو كان الآن متّهم بالموت وكيل مكتب التحقيقات الفدرالي الخاصّ باريت ويس... |
Saygısızlık etmek istemeyiz ama Haham Weiss burası Budapeşte değil. | Open Subtitles | مع فائق إحترامنا لك (رابي (وايز "لسنا هنا في "بودابست |
Weiss bunu öğrenirse, seni bir vaka haline getirip ilelebet seninle ilgili raporlar tutar. | Open Subtitles | إذا اكتشف وايس ذلك ... فسيعرضكفيصندوقزجاجي وسيكتب أبحاثاً عنك... |
Weiss seni bir gösteri grubuna da satabilir! | Open Subtitles | يقدر وايس أن يبيعك لعرضك في الشوارع |
Kesinlikle. Yakında Doktor Weiss yumurtalarını çıkaracak, | Open Subtitles | تماما قريبا سيستخرج دكتور وايس بوضاتك |
Bayan Weiss, "Bu dosyada AIDS'li olduğun yazıyor." dedi. | Open Subtitles | الآنسه "وايس تقول ليس الكل يموتون من مرض الإيدز |
Bayan Weiss, bunu neden tartışmamız gerektiğini bilmiyorum ama size söylüyorum. | Open Subtitles | آنسه "وايس "أفهم جيداً ..ما تريدين نقاشه.. ولكن |
Fakat Bayan Weiss, bana bakışınız hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | و لكن آنسه "وايس لا أحبذ النظرات التي تنظريني بها |
Weiss'ı öldüren insanlar bizi bulmak için döneceklerdir bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | الناس الذين قتلوا فايس سوف يبحثون عنا لذا يجب أن نكون حذرين |
- Bay Weiss, şırınganızla ilgilenemem. | Open Subtitles | السيد فايس ، لا يمكن ، وسوف لا تبدو إبرة الخاص. |
Houston Chronicle. Merhaba, ben avukat Mike Weiss. Henry Matthew'le görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | المحامي مايك فايس ويريد التحدث الى هنري ماثيوز ، من فضلك. |
Weiss Valta'yı bombayla patlattı ve bağlantı kesildi. | Open Subtitles | أخذ ويس فالتا بالقنبلة وبعد ذلك ذهب صامت راديوي. |
Dixon, Weiss'la, Nancy Cahill'in son günlerini araştırın. | Open Subtitles | لذا، ديكسن، تأخذ ويس. تتبّع ثانية أيام نانسي كاهيل النهائية. |
Ben Eric Weiss. Rehberiniz ben olacağım. | Open Subtitles | أوه، هو سرور لمقابلتك، سيد أنا إيريك ويس. |
Özür dilerim Bay Weiss. Program harika olacak. | Open Subtitles | (أعذرني يا سيد (وايز - هذا سوف يكون رائعا ً - |
Weiss'den merkeze. Liberty ile birlikte eve dönüyoruz. | Open Subtitles | ويز سيطر علي الموقف نحن نعود للبيت مع الانسه حرية. |
Weiss'e başka bir uçak için bilet almasını söyledim. | Open Subtitles | جعلت (فيس) يحجز تذكرة أخرى لكِ. |
- Rob Weiss sizi bilgilendirdi mi? | Open Subtitles | -{\an3\pos(310,268)}هل قام (روب وييز) بتخليص الأمر لكِ؟ |
Cinayet mahallindeki arkadaşımız Diane Weiss'e bağlanıyoruz. | Open Subtitles | سنذهب الآن مباشرة إلى (دينا ويسي) التي في مسرح الجريمة |