Ama hiç Whitby'ye kadar gidememiştik, değil mi? | Open Subtitles | فقط اننا لم نصل للبعد الذي وصل اليه ويتبي ,اليس كذلك؟ |
Bu çok ilginç, çünkü Whitby'nin en eski jet satıcısının tanıtım yazısında diyor ki: | Open Subtitles | هذا مثير للاهتمام، وهذا، كوس لقد حصلت على دعاية مغالى فيها هنا من أقدم متاجر التجزئة ويتبي من الاشياء، ويقول: |
Fırtınadan sonra Whitby Limanına sürüklenen Schooner Vesta, tuhaf bir yük taşıyordu. | Open Subtitles | مركب شراعي ينجرف إلى مرفأ (ويتبي) بعد العاصفة, وضع حمولة السفينة شنيع |
Bana Whitby'de muhteşem bir ev bulduğunuz için size teşekkür ederim. | Open Subtitles | يجب أن أشكرك على إيجاد بيت رائع لي هنا في (ويتبي) |
Edith, Çarşamba günü Rose'u Whitby pazarına götürsene. | Open Subtitles | "إيديث"، يجب أن تأخذي "روز" إلى "ويتبي" يوم الاربعاء عندما يوجد السوق. |
Cesedi, Whitby'deki kayalıkların üstünde bulunmuş. | Open Subtitles | جثتها وجدت في اعلى المنحدر في ويتبي |
Ve bu arada, o şey 1989 yılında Whitby'de dört genci kör ediyordu. | Open Subtitles | وبالمناسبة، كادت تعمي 4 أحداث في "ويتبي" في العام 1989 |
Oxfam Whitby'ye kaç yıldız verdiğini umursamıyorum, oraya gitmiyorum. | Open Subtitles | لا يهمني عدد النجوم الذي سيعطيها لمتاجر "أوكسفام ويتبي " |
Seyahat Danışmanı, Tamam, gitti ve Whitby bir inceleme oldu. | Open Subtitles | تصفحتُ موقع "تريب ادفايزور" وكانت عليه مراجعةٌ "لمنطقة "ويتبي |
"Whitby'nin bir yönü yerel şahinlerin çokluğudur..." | Open Subtitles | أحد مظاهر مدينة "ويتبي" هو العدد الكبير من الشُبّان المحليين |
Hayır, Whitby'de kolluk kuvveti kriket gibidir. | Open Subtitles | "لا، قواتُ الشرطة في "ويتبي "مثل لعبة الـ"كريكيت |
Pekâlâ Prospect of Whitby meyhanesinden alınacak fıçılar için adam ve tekne kiralamak ve fıçıları Fleet Nehri üzerinden Hampstead'e götürmek istiyorsun. | Open Subtitles | صحيح، طلب لاسئجار رجال وقوارب لجمع براميل من أمام حانة "ويتبي" وحملهم عبر نهر "فليت" إلى "هامبستيد" |
Sanatoryumu Whitby'da olan Doktor Seward mısınız diye sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل أكون محقاً عندما أقول أنك الدكتور (سيوارد) الذى تقع مصحته فى (ويتبي)؟ |
Zavallı Lucy'me acıyın. Şu ana kadar hepsini Whitby'nin her yerine yaymış olmalı. | Open Subtitles | مسكينة (لوسي) على الأكثر أنه قام بتوزيعهم في جميع أنحاء ويتبي |
Babamla hazır çorba içip annemi öldürmemeye çalışarak Whitby'de karavanda geçirilen iki hafta. | Open Subtitles | أربع أيام مع أبي أشرب الحساء "في"ويتبي.. بمحاولةعدمقتلأمي . |
Pekâlâ Prospect of Whitby meyhanesinden alınacak fıçılar için adam ve tekne kiralamak ve fıçıları Fleet Nehri üzerinden Hampstead'e götürmek istiyorsun. | Open Subtitles | حسن، أطلب توظيف رجال في القوارب لجمع البراميل من حانة (بروسبيكت أوف ويتبي) ونقلها عبر نهر (فليت) إلى (هامبستيد) |
- Ayrıca Kuzey Yorkshire Polisi 15 yıl önce Whitby'de uçurumda gerçekleşen bir cinayetten söz etti. | Open Subtitles | عن جريمة قتل من المنحدرات في (ويتبي) قبل خمسة عشر عام |
- Tamam, sonra anlatırsın. - Efendim, Jack Marshall eskiden Kuzey Yorkshire'de yaşarmış, Whitby'e sekiz kilometre ötede. | Open Subtitles | -حسناً، لاحقاً سيدي، (جاك مارشل) كان يعيش في "نورث يوركشير" على بعد خمسة أميال من ويتبي |
Döner dönmez Whitby'deki bir çiftçi toplantısına gönderildim. | Open Subtitles | أنا لم أعد بسرعة ، لقد أُرسِلتُ إلى . (إجتماع المزارعين المستأجرين في (ويتبي |
Whitby'nin Arayışı, üçüncü yarış. | Open Subtitles | احتمال فوز "ويتبي" مرجح، السباق الثالث |