Whitehall'ın cihazını elinde bulunduran birinin yarın kullanacağı arasındaki fark. | Open Subtitles | وبين اي شخص يضع يديه على أجهزة وايتهول في المستقبل. |
Affedersiniz. Whitehall 1212'yi arayabilir misin? | Open Subtitles | عفوا, هل يمكنك الأتصال ب 1212 وايتهول ؟ |
Bayan Valerie Whitehall. O da bir nedime. | Open Subtitles | السيدة " فالري وايتهول " أيضاً وصيفة عروس |
Whitehall için burada olacak, yani onu çıkarmaya yönelik bir planı var demektir. | Open Subtitles | انه هنا من أجل وايتهال, مما يعني ان لديه خطة لإخراجه. |
Whitehall'daki baş ajanımızın adını biliyor olmaları gerekir. | Open Subtitles | فسيعرفون اسماء عملاءنا الكبار "في "وايت هول |
Whitehall'un fuleleri çok uzun, parmak uçlarına yükselmesi lazım, ve şu kız topuklarının üzerinde koşuyor. | Open Subtitles | خطوات "وايتهول" واسعة جدا يحتاج لأن يثب على أصابع قدميه وتلك الفتاة تركض على كعبيها |
Biraz zaman alacak. Whitehall'u 400 de geçemezsin. | Open Subtitles | تجاوزك بما يكفي لا يمكنك التغلب على "وايتهول" في الـ400 |
Aslında, ben tam da Whitehall'u tek başıma yere devirmek üzereydim. | Open Subtitles | في الواقع ..كنتُ بصدد طرح "وايتهول" أرضاً بنفسي حقاً؟ |
- Whitehall'ü korumak zorundasın. | Open Subtitles | ينبغي عليك أن تحمي هذا القصر "قصر وايتهول" |
Ama Bay Whitehall eğer bu işi tamamlayamayacak kapasitede olsanız sizi seçmezdi dediğimde bana inanın. | Open Subtitles | والدكنور "وايتهول" لم يكن سيختارك لهذه المهمة إذا لم تكن قادرا على إتمامها. |
Eğer Whitehall'un kafası sana fazla gelecekse sana bir kılıç verebilirim. | Open Subtitles | تبا، سأسلم لك السيف إذا كان رأس (وايتهول) سيجلب لك شيئا. |
Belki Whitehall ve Red Skull'un bir şekilde bağlantısı vardır. | Open Subtitles | ربما (وايتهول) و (ريد سكال) كانا على اتصال بطريقة ما. |
Her kim S.H.I.E.L.D.'ı denklemden kalıcı olarak çıkarırsa Whitehall'un pozisyonunu alır. | Open Subtitles | من يستطيع أن يقضي على (شيلد) نهائيا سوف يفوز بمنصب (وايتهول). |
Bakshi beni güvenli evimden çıkarıp Whitehall için hazırlayan adamdı. | Open Subtitles | (باكشي) هو الشخص الذي جرني من مخبأي، وسلمني إلى (وايتهول). |
Whitehall'un sizi akıl almaz bir korkunçlukla incelediğini sizden her şeyinizi aldığını biliyorum. | Open Subtitles | "أعلم أن (وايتهول) عرضكِ لعذاب ليس له مثيل" لقد أخذوا منكِ كل شيئ |
Ne Daniel Whitehall, ne kızıl kafatası ne de Nick Fury'nin kendisi. | Open Subtitles | (لا (دانييل وايتهول)، ولا (الجمجمة الحمراء و لا حتى (نيك فيوري) بنفسه |
Dr. Whitehall kısa bir süre sonra Bayan Hargrave'ın tutuklanmasından serbest bırakılacak ve açıklayacak. | Open Subtitles | سيتم إطلاق سراح الدكتور وايتهال من حبس السيدة هارجريف قريبا, وهو سوف يشرح. |
Scottie Whitehall'ı alt bodrumda barikat olarak kullanıyor. | Open Subtitles | حصلت سكوتي على وايتهال محاصرة في الطابق السفلي تحت الأرض. |
O kapıdan içeri girersen, Whitehall'ın kafasına bir kurşun sıkacağım. | Open Subtitles | أدخل من هذا الباب, وسوف أضع رصاصة برأس وايتهال. |
Whitehall'dakilerin dediği gibi "Kirli İşler Bölümü". | Open Subtitles | "قسم الحيل القذرة" كما يسميه شباب وايت هول |
Charli'den bir hediye. Whitehall, ortağım. | Open Subtitles | انها هدية من تشارلي وايت هول , ياشريكي |
Whitehall'de bir eşin ilgisi olmayalı uzun zaman olmuştu ve bu da askerler ve bekarlar için aynı şekilde yuva olmadan önceydi. | Open Subtitles | (المنزل الأبيض) كان بدون رعاية زوجة لمدة طويلة جدًا و كان ذلك قبل أن يصبح موطنًا للجنود و العزاب على حدٍ سواء |