Bir yönetim kurulundaki ya da devlet kuruluşundaki birinin işime karışmasına izin verdiğim an kepengi indirsem yeridir ve bunu yapmaya hiç niyetim yok. | Open Subtitles | في اللحظة التي أسمح لشخص من مجلس الإدارة أو أسمح لمكتب حكومي أن يخبرني ما أستطيع أن أشتريه ومالا أستطيع يجدر بي اذا أن أغلق شركتي، وأنا لن أغلق شركتي |
Conrad vali olmaya aday olduğuna göre Grayson Global'ın yönetim kurulundaki sandalyesini boşaltmaya zorlanacak ...bu da demek oluyor ki Daniel'e yaklaşabilir ve sonunda Helen Crowley'den kurtulabilirsin. | Open Subtitles | (والآن بعد سعي (كونراد لمنصب حاكم سوف يظطر لإخلاء مقعده (من مجلس (جرايسون جلوبال |
Tıpkı iyi kalpli babamın bağlantılarını ve yönetim kurulundaki konumunu, dolandırıcı ve şirketini batırmış bir adama yeni bir bayilik açması için yardım etmesi gibi. | Open Subtitles | مثل أبي يريد تبديد 50 سنة من النزاهة والعلاقات بالإضافة إلى مكانته في مجلس الإدارة من أجل حصول متحذلق على وكالة جديدة بعد أن شوهَّ سمعة شركة تقريباً بأكملها. |
Keşke yönetim kurulundaki arkadaşların seni bir de böyle görselerdi. Korkudan dizlerinin bağları çözülürdü. | Open Subtitles | لو أستطاء زملائكِ في مجلس الإدارة رؤيتكِ الآن - سوفَ ينكمشون بخوف - |