Eğer elimiz boş dönersek bu tek yönlü bir yolculuk olacak. | Open Subtitles | ،اذا لم نعد بأي شيء ستكون رحلة ذهاب فقط من الأساس |
Bir saatten az zaman sonra adayı terkedecek, denizaltı ile. Ve bu tek yönlü bir yolculuk. | Open Subtitles | بعد أقل من ساعة سيغادر هذه الجزيرة على تلك الغواصة، و هي رحلة ذهاب فقط |
Bu tek yönlü bir yolculuk. | Open Subtitles | هذه رحلة ذهاب فقط |
Tek yönlü bir yolculuk olurdu. | Open Subtitles | ستكون هذه رحلة ذهاب بلا عودة |
Bu tek yönlü bir yolculuk. | Open Subtitles | إنّها رحلة ذهاب بلا عودة |
Bu tek yönlü bir yolculuk. | Open Subtitles | إنّها رحلة ذهاب بلا عودة |
Stark, bu tek yönlü bir yolculuk. | Open Subtitles | (ستارك)، تعرف بأنّ هذه رحلة ذهاب فقط. |
- Stark, bunun tek yönlü bir yolculuk. | Open Subtitles | (ستارك)، تعرف بأنّ هذه رحلة ذهاب فقط. |