Bir av gezisini finanse etmek için kirayı sen yükselttin. | Open Subtitles | و لكنك أنت نفسك قمت برفع الايجار لتمول رحلة صيد |
Ancak sonra, Doğu Avrupa'da çalışırken oyununu yükselttin. | Open Subtitles | ولكن بعدها عندما كنت تعمل في شرق أوروبا قمت برفع لعبتك |
Şunu söyleyeyim, doğum günü hediyesi çıtasını yepyeni bir seviyeye yükselttin. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك لقد قمت رسميا" برفع قيمة "هدية عيد الميلاد الى مستوى جديدا" كُليا |
Söylemem lazım, ebeveyn öğretmen toplantıları için çıtayı oldukça yükselttin. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك, لقد رفعت المستوى عالياً لمؤتمرات المعلمين والأباء |
Riskimi yükselttin fakat ayrıca getiriyi de yükselttin ama hepsinden önemlisi bunu bir banker gibi yaptın, izin almadan. | Open Subtitles | منذ أن أتيت إلى هنا لقد رفعت الخطورة ضدي ولكن فوق ذلك رفعت أرباحي |
Max, aktörlüğün barını acayip yükselttin. | Open Subtitles | (ماكس)،أعتقد أنكِ رفعتِ معايير التمثيل إلى أعلى درجاته. |
Süspansiyonunu yükselttin mi Hammond? | Open Subtitles | (هاموند) هل قمت برفع سيارتك بالهيدروليك للإعلى ؟ |
Bana sesini yükselttin. | Open Subtitles | لقد رفعت صوتك عليّ. |
Ürün fiyatlarını sen yükselttin. | Open Subtitles | لقد رفعت أسعارنا |
Burası çok sıcak! - Isıyı sen yükselttin. | Open Subtitles | -انتِ من رفعتِ الحرارة |