Bu benim için yeteri kadar hızlı değildi, bu yüzden dönüş sinyalimi verdim ve onun etrafından yürüdüm ve yürürken, dönüp ne yaptığına baktım ve şöyle yapıyordu. | TED | حسنا, هذا لم يكن بالسرعة الكافية بالنسبة لي, فقمت باشارة الانعطاف, و مشيت حوله, و بينما أنا أمشي, نظرت لارى ماذا يفعل و قد كا يفعل الاني. |
Kamyonlara bindim ve yollarda yürüdüm ve şehir boyunca ofis ve tesislerde insanlarla konuştum, ve çok şey öğrendim, ama hala yabancı biriydim. | TED | أستقليت الشاحنات و مشيت فى الطرق و قابت الناس فى المكاتب و المرافق فى جميع انحاء المدينة، و تعلمت الكثير و لكني كنت ما ازال دخيلة. |
Seninle konuşuyordum, kabine doğru yürüdüm ve dedim ki... | Open Subtitles | كنت أتحدث إليك و سرت تجاه الحجرة و... |
Seninle konuşuyordum, kabine doğru yürüdüm ve dedim ki... | Open Subtitles | كنت أتحدث إليك و سرت تجاه الحجرة و... |