"yürüyüp" - Traduction Turc en Arabe

    • المشي
        
    • السير
        
    • أمشي
        
    • تمشي
        
    • يمشي
        
    • نمشي
        
    • مشى
        
    • سرت
        
    • أسير
        
    • امشي
        
    • نتمشى
        
    • تمشى
        
    • سنمشي
        
    • سأمشي
        
    • سأتمشى
        
    Peki ya ürünler kendi başlarına yürüyüp konuşabilirlerse? TED رائع، ماذا لو تمكّن المنتج من المشي والتحدث بنفسه؟
    Oradaydım. Ve onu bıraktığım haliyle yürüyüp gitmiş olamaz. Open Subtitles لقد كنت هناك، والحال التى تركته عليها لا تمكنه من السير
    Aslında biraz yürüyüp temiz hava almak bana iyi gelir. Open Subtitles في الواقع أريد أن أمشي قليلا للحصول على بعض الهواء
    Böbürlenerek yürüyüp hücreme gelmiştin. Open Subtitles أتيتَ تمشي في وحدَة الزنزانات تِلك كُنتَ تتبَختَر حقاً
    Her gün 5 mil yürüyüp buraya yiyecek getiren de bendim. Open Subtitles كنت من يمشي كل يوم لخمسة اميال اجلب الطعام الي هنا
    Biliyor musun, her cumartesi öğleden sonrası babamla beraber üniformalarımızla caddeyi yürüyüp küçük sinema salonuna giderdik. Open Subtitles كنا نمشي بزينا الرسمي في الشوارع إلى قاعة السينما الصغيرة
    Mirabella ile yürüyüp gitti, sanki kız kuklasıymış gibi. Open Subtitles مشى بعيدا مع ميرابيلا وكأنها كانت جائزته.
    Baştan başa yürüyüp gelebilirsen, araç temiz kalacak. Open Subtitles اذا سرت على تلك الزوايا ولففت حول المبنى السيارة ستكون نظيفة
    Bir sonraki endişem tekrar yürüyüp yürüyemeyeceğimdi, çünkü belden aşağım felçli bir durumdaydım. TED كان القلق التالي ما إذا كنت أستطيع المشي مجددا، لأنني كنت مشلولة من منطقة الخصر لأسفل.
    Ormanda yürüyüp etraftan gelen sesler duymak... Open Subtitles كل المشي عبر الغابة وسماع كل تلك الأصوات تأتي من أمكنة ، تعلمون
    Trey o kadar uyuşmuş bir halde ki kendi başına zar zor yürüyüp yemek yiyebiliyor. Open Subtitles تري مخدر بالكاد يستطيع المشي أو إطعام نفسه
    Eğer bu da o sistemin bir bölümüyse, koyunların tam altından yürüyüp geçebiliriz. Open Subtitles لو كانت جزء من نفس النظام يمكننا السير من تحت الخراف
    Yani, bir insan bu kadar kan kaybettikten sonra yürüyüp gitmiş olamaz. Open Subtitles اعني , من المستحيل ان يتمكن شخص من السير بعد ان يفقد كل هذه الدماء
    Allahtan, hem yürüyüp hem de kısa mesaj atabiliyordum. Open Subtitles لحسن حظي، أستطيع السير وإرسال رسالة نصية في آن واحد
    Kahrolası otoyolda yürüyüp, kahrolası bir geçidi geçtikten sonra burada kahrolası yüzüme gülümsemeni görmeyi de umursamıyorum. Open Subtitles ولا يعجبني أن أمشي بطريق عام لعين وعبر طريق منحدر لعين لأرجع هنا وأجدك تبتسمين لوجهي اللعين
    Ve dünyanın tüm sokaklarında yürüyüp bu dünyanın sefilliğini anlatabileceğim. Open Subtitles وسوف أمشي في الأزقة في العالم ويقول البائسة لهذا الأرض ما أعتقد منهم.
    Düşünüyorum ki, sizden istediği tek şey onun yanında yürüyüp kolunuzu omzuna atmanız. Open Subtitles أعتقد أن كل ما تريده منك هو أن تمشي بجانبها
    Koridorlarda yürüyüp duruyor. Bandaj filan arıyor olmalı. Open Subtitles هذا الرجل يمشي بين الممرات ذاهباَ عائداَ يبحث عن ضمادات أعتقد
    - 15 dakika düz bir şekilde yürüyüp, izlere bakacağız. Open Subtitles و نمشي على خط مستقيم لمدة 15 دقيقة و نبحث عن أثار
    Belki de gelenleri içeri almak için oraya yürüyüp kalmalarını beklemediği için programı duraklatmıştır. Open Subtitles ربما مشى هناك ليسمح لهم بالدخول ثم أوقف البرنامج لأنه لم يكن يتوقع بقاءهم
    Konuşmamı bitirince, izleyicilere doğru yürüyüp, Tanrıça'ya çıkma teklif ettim. Open Subtitles بعد أن انتهيت، سرت نحوها وطلبت منها الخروج معي
    Ordumla Roma'ya yürüyüp şehri kan gölüne çevireceğim! Open Subtitles أسير بالجيش إلى روما و أغمر المدينة بالدماء ؟
    Körlerin önünde yürüyüp şöyle desinler: "Hey dostum, sola dönmelisin. Open Subtitles فقط امشي من أمامه قائلاً انعطف إلى اليسار
    Neden sen ve ben biraz yürüyüp bunu konuşmuyoruz. Yalnız? Open Subtitles لماذا لا نتمشى قليلا و نتحدث عن هذا الامر بمفردنا
    15 ay oldu..yürüyüp, konuşması gerek ama ikisini de yapmıyor Open Subtitles لقد مر 15 شهر الأن ، كان يجب أن تمشى أو تتحدث الأن ، هى لاتفعل كلاهم.
    Hem yürüyüp hem konuşacağız. Open Subtitles سنمشي ونتحدث. يوجد العديد من الجواسيس هنا
    Burada atla birlikte beklemeye söz verirsen, yürüyüp bir yol ya da ev bulacağım, sonra dönüp seni de götüreceğim. Open Subtitles إذا و عدتني أنك ستنتظرين هنا مع الحصان سأمشي لأجد طريقاً أو منزلاً
    Biraz yürüyüp hat bulmaya çalışacağım, tamam mı? Open Subtitles سأتمشى قليلاً وحسب وأحصل على استقبال، حسناً؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus