O kekin içinde elmas yüzük vardı, İsa Aşkına. Geri gönderilenlerin alanındaydı. | Open Subtitles | يا عيسى المسيح, لقد كان هناك خاتم ألماس في كعكة البراوني. |
Dükkânda ona ait bir yüzük vardı. | Open Subtitles | كان هناك خاتم في هذا المحل تعود ملكيته له |
Telefon konuşması sırasında elinde üç yüzük vardı. | Open Subtitles | خلال المحادثة الهاتفية كان يحمل ثلاثة خواتم |
Telefon konuşması sırasında elinde üç yüzük vardı. | Open Subtitles | خلال المحادثة الهاتفية كان يحمل ثلاثة خواتم |
Hayır. Kate, parmağında yüzük vardı. | Open Subtitles | لا كيت , كانت ترتدي خاتما في اصبعها |
Kutuda bir yüzük vardı. | Open Subtitles | أتعتقدون بأنني سرقت خاتما ما؟ |
Bir cam kutuda cızırdayan eski bir yüzük vardı. | Open Subtitles | هناك خاتم قديم يَطنّ في القالب الزجاجي |
O elinde de bir yüzük vardı. | Open Subtitles | لقد ارتدى خاتما بتلك اليد |