-Onun gerçek yüzünü gördüm. -Ben de senin gerçek yüzünü gördüm. | Open Subtitles | ــ لقد رأيت وجهه الحقيقي ــ وأنا رأيت وجهك |
Televizyonda onun iğrenç yüzünü gördüm insanlara el sallıyordu. | Open Subtitles | رأيت وجهه مقرف على شاشة التلفزيون، وكان يلوح للناس. |
- Bir televizyon bayiinin oradan geçiyordum. Senin yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت أعبر علي تلفزيون في دكان، و رأيت وجهك. |
Kompozisyonları teslim ettiğimizde, Dannell notunu aldığında onun yüzünü gördüm. | Open Subtitles | وفي اليوم الذي حصلنا فيه على نتائجنا رأيت وجه دانييل |
Babamın, beni terk ettiği gün ki yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجه والدي في اليوم الذي تركني فيه |
yüzünü gördüm. El sallıyordu. Dudağını okuyabiliyordum. | Open Subtitles | رأيت وجهها وكانت تلوّح، يمكنني قراءة فمها |
Buhar kulübesinde çayımı içerken, kusarken, şamanım tarafından rehberlik edilirken, sürekli... senin yüzünü gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت في الكوخ القذر أشرب الشاي، أتقيأ يتم إرشادي من قبل العراف كنت أرى وجهك باستمرار |
"Kaç Para"nın ihtişamını inceledim ve Amerika'nın yüzünü gördüm. | Open Subtitles | أحدق على مجد السعر الصحيح و أرى وجه لأمريكا |
O gün ikinizin de yüzünü gördüm. Bir şey olmuştu. | Open Subtitles | رأيتُ وجهكِ ووجهه بذاك اليوم شيء ما حدثَ بيّنكما |
Ama domuzlar yemeden önce yüzünü gördüm. | Open Subtitles | ولكنيّ رأيت وجهه قبل أن تلتهمه تلك الخنازير. |
Belki yanlışlık vardır diye düşündüm ama sonra yüzünü gördüm. | Open Subtitles | وظننت انهم ربما أخطاوا ثم رأيت وجهه |
Adamın yüzünü gördüm. Evimize giren hırsızı şaşırttım. | Open Subtitles | رأيت وجهه تفاجأت أن السارق في منزلنا |
Orada yüzünü gördüm. Ariel için bunun kötü sonlanacağına kendini inandırmışsın. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك هناك، كنت مقتنعة أن نهاية موضوع أريل ستكون سيئة |
Karınla telefonla konuştuğun zaman yüzünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت وجهك عندما انتهيت من مكالمة زوجتك على الهاتف. |
Telefonla konuşurken yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك حينما كنتا نتحدث على الهاتف |
Tanrı'nın yüzünü gördüm ve şu an bir aynadan bana bakıyor. | Open Subtitles | لقد رأيت وجه الله وهو ينظر إلي من خلال المرآة |
Bu adresi gördüm, Mary'nin yüzünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت هذا المكان , رأيت وجه ماري |
Ve sandviçi çıkardığımda, Tanrı'nın yüzünü gördüm. | Open Subtitles | وعندما أخرجت الشطيرة رأيت وجه المسيح |
Yanlışlıkla odasına girdim, ağlıyordu ve... başını kaldırdı, yüzünü gördüm. | Open Subtitles | خطوت نحو غرفه بالخطأ و كانت هناك تبكى نظرت لأعلى, رأيت وجهها |
O çirkin yüzünü gördüm ya, artık daha iyiyim. | Open Subtitles | أفضل الآن و أنا أرى وجهك القبيح |
Gecenin geri kalanında da ne zaman ona baksam Robin'in yüzünü gördüm. | Open Subtitles | ولباقي الليلة ، كل مرة أنظر لوجهها "أرى وجه "روبن |
Babam şey olduktan sonra yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ وجهكِ بعد ما قُتل والدي |
Onun yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رَأيتُ وجهَه. |
Sonra da yüzünü gördüm. Nasıl değiştini de. Mezarlıkta seni öptüğüm gece. | Open Subtitles | و بعدها رأيت وجهكِ و كيف تغيّر فى تلكَ الليلة بالمقبرة حينما قبّلتكِ. |
Sesini duydum, yüzünü gördüm. Arkasına saklanacağı başka bir şey yok. | Open Subtitles | لقد سمعت صوته ورأيت وجهه ولن يستطيع الإختباء بعد الأن |
yüzünü gördüm, Judah. Ne olmuş? | Open Subtitles | "أنا لاحظت وجهها "جودا- و ماذا بعد؟ |