yüzünü görmek her zaman güzel, kendi yüzün olmasa bile. | Open Subtitles | من الجيد رؤية وجهك , حتي لو لم يكن الحقيقي |
Burada iken mutluyum uyandığımda yüzünü görmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أكون سعيداً هنا أحب الاستيقاظ و رؤية وجهك |
O kalabalığın içinde senin yüzünü görmek ne kadar harikaydı anlatamam. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع اخبارك كم هو رائع أن أنظر للجمهور و أرى وجهك |
Öldüğünde yüzünü görmek isterdim. | Open Subtitles | كم كنت أود رؤية وجهه عندما وجد الطريق مغلق |
Her gözünü kapattığında birinin yüzünü görmek nasıldır bilirim. | Open Subtitles | أعرف شعور رؤية وجه شخص كل مرة تغلقين عيّنكِ. |
Biri benimle konuşuyorsa, yüzünü görmek isterim. | Open Subtitles | عندما يتحدث إليّ شخص فأنا أحب أن أرى وجهه |
Hamile olduğumu söylediğimde yüzünü görmek istiyorum. Sürpriz olsun istedim. | Open Subtitles | أريد رؤية وجهها ، عندما أقول "أنا حبلى" أريد رؤية وقع المفاجأة عليها |
Bir anda her yerde yüzünü görmek garip geldi. | Open Subtitles | كان من الغريب رؤية وجهك فجأةً بكلّ مكان. |
Bana döndü ve bir daha yüzünü görmek istemiyorum dedi. | Open Subtitles | إتّجهتليوهيتقول، " . لا أريد رؤية وجهك ثانية أبداً " |
Kendinden nefret ettirdin. yüzünü görmek istemiyorum artık. | Open Subtitles | أنك تجعليني أكرهك حتى أنني لاأريد رؤية وجهك |
Benden uzak dur çünkü bir daha asla ama asla yüzünü görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا تقترب مني، لأنني لا أريد بالبتة رؤية وجهك ثانية |
Maskesini çıkarın, öldüğünde yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | . إنزع قناعك . أريد أن أرى وجهك عندما تموت |
Ee , bir dakka sonra sizin aşk yüvanızı terkedeceğim fakat ... sadece yüzünü görmek isterdim , bunu sana gösterdiğim zaman . | Open Subtitles | سأترككما تنعمان بالحبّ خلال دقيقة ولكنني أردت أن أرى وجهك عندما أريك هذا |
Para umurumda bile değil. Sadece güzel yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بالمال أرغب أن أرى وجهك الجميل |
Rekabete girdiğimi öğrendiğinde yüzünü görmek isterdim. | Open Subtitles | أود رؤية وجهه عندما يكتشف أن لي علاقة بهذه المنافسة. |
Firardan sonra bölge avukatının yüzünü görmek isterdim! | Open Subtitles | -أتمنى رؤية وجه المُدعي.. -عندما يعرف بهروبي! |
Payını alırken, otobüslerdeki yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريده أن يحصل على الجبنة خاصته وأن أرى وجهه على الحافلات حسناً |
Kartı okuduğunda yüzünü görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد رؤية وجهها عندما تقرأ البطاقة. |
Hey, dostum! Lanet yüzünü görmek güzel. | Open Subtitles | ياصديقى من الجيد ان ارى وجهك القبيح مره اخرى |
Şimdi yüzünü görmek isterdim. | Open Subtitles | لماذا لا تنكحي هذا الشيء هنا؟ لا أريد أن أرى وجهكِ |
yüzünü görmek için can atıyorlarmış. | Open Subtitles | قالوا إنهم لا يطيقون الانتظار لرؤية وجهك |
Sadece yastığa başımı koymak gözlerimi kapatmak ve artık onun yüzünü görmek istemiyorum. | Open Subtitles | أريد وضع رأسي على مخدتي وأغلق عيني ولا أرى وجه أي شخص |
Onun yüzünü görmek bile moralimi düzeltmeye yeter. | Open Subtitles | يجب أن يصل إلى هنا قريبا فقط لأرى وجهه سوف يجعلني أشعر بتحسن |
Şayet, her an Bormann'ın yüzünü görmek zorunda kalmasaydım tabii. | Open Subtitles | لولا أنني أضظر لرؤية وجه برومن من حين لآخر. |
Küçük bir sürpriz. - yüzünü görmek için sabırsızlanıyorum. - Şu anda çay içiyor. | Open Subtitles | . لا أطيق صبراً لرؤية رد فعلها - . إنها تحتسي الشاي الآن - |
yüzünü görmek çok güzel. | Open Subtitles | سررت برؤية وجهك |
Buraya niye geldiğimizi öğrendiğinde yüzünü görmek istiyordum. | Open Subtitles | اردت ان ارى وجهها حينما عرفت لماذا كنا هنالك. |