Yüzünüze ne olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل لى ان اسأل , ماذا حدث لوجهك ؟ |
Yüzünüze olabilecek en iyi şey endüstriyel bir kaza. | Open Subtitles | افضل شيء قد يحدث لوجهك هو حادث صناعي. |
Yüzünüze ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث لوجهك ؟ |
diye bağıracaklar. Aslında bir zamanlar bu kişiler arabalarından çıkar ve Yüzünüze karşı nefret ederlerdi. | TED | الآن مرة في اليوم، سيخرجون فعلياً من سياراتهم ويحقدون عليكم في وجوهكم. |
Gideceğiniz odada ben de bulundum. Yüzünüze güneş vuracak.. | Open Subtitles | لقد دخلت إلى الغرفة التي ستحاكمون فيها الشمس ستكون في وجوهكم |
Sandalyenizde doğruldunuz ve soruya cevap verirken Yüzünüze dokundunuz. Bunlar yalancılık işaretleridir. | Open Subtitles | انتقلتَ للكرسي وتلمس بوجهك حين أجبت عن السؤال كلاهما يدل على التضليل |
- Yüzünüze ne oldu? | Open Subtitles | -ما الذي حدث لوجهكِ ؟ |
Yüzünüze ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث لوجهك ؟ |
Yüzünüze ne oldu? | Open Subtitles | مالّذي حدث لوجهك ؟ |
Yüzünüze ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حصل لوجهك ؟ |
Yüzünüze ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حصل لوجهك ؟ |
Doğrudur. Yüzünüze ne oldu? | Open Subtitles | بالطبع , ما الذي حدث لوجهك ؟ |
Merhaba profe... Yüzünüze ne oldu öyle? | Open Subtitles | ...مرحباً يا أستاذ ما الذي حصل لوجهك ؟ |
Yüzünüze bakmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن ننظر لوجهك |
- Yüzünüze ne oldu Bay Seacord? | Open Subtitles | مالذي حدث لوجهك سيّد (سيكورد)؟ |
Yüzünüze utançla bakmayı istemem. | Open Subtitles | على أن أحيا دون أن أقدر أن أرفع عينيي في وجوهكم |
Bu benim hakkım olsa da size bağırmayacağım ve Yüzünüze plastik bir copla vurmayacağım. | Open Subtitles | لن أصرخ أو أبكي أو أضرب وجوهكم بالمطرقة والذي يعرف الرب بأنه من حقي |
Kabin basıncı düşerse, maskeyi Yüzünüze takın ve yüzünüzdeki korku ifadesini saklayın. | Open Subtitles | فى حالة فقدان الضغط داخل الكابينة ضعوا الأقنعة على وجوهكم لإخفاء ملامح الفزع عن المسافرين الآخرين |
Ve eğer yüzünüzde duyguları yaratmayı başarabiliyorsanız bunları Yüzünüze nasıl takacağınızı biliyorsanız, o zaman bu, bir birey tarafından bilinçli olarak doğru olan ya da olmayan sinyaller göndermek için kullanılabilir. | Open Subtitles | و لكن إذا كنت قادراً على محاكاة المشاعر بوجهك عندها يمكن أن تستخدم بإدراك من الشخص كي يرسل إشارات |
Oh,sadece size bir hediye bırakıyordum. Yüzünüze fırlattığım taşlar yüzünden özür dilemek için. | Open Subtitles | كنت فقط أترك لكِ هدية اعتذاراً مني عن إلقاء الحصى بوجهك |
Yüzünüze gelmemiş. | Open Subtitles | لم يصل لوجهكِ. |
Fowley, "Cherie'nin egosuna katlanmak bir köpeğin Yüzünüze işemesi gibidir" dedi. | Open Subtitles | فاولي يقول ان التعامل مع غرور شيري كأنك تقرب وجهك للكلاب |