Bana verdiğin maceralı hayat öğütün yüzünden buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بسبب نصيحة أنتِ أعطيتها لي لكي أكون أكثر ميلاً للمغامرة في حياتي |
Hayır, hayır sanmıyorum. Çöldeki kadın yüzünden buradayım. | Open Subtitles | لا، لا أفترض ذلك، أنا هنا بسبب إمرأة الصحراء |
İlişkilerin sonuçları olur. Ben babam yüzünden buradayım, o ise senin yüzünden. | Open Subtitles | أنا هنا بسبب أبي و هي هنا بسببك |
Ve şimdi senin yüzünden buradayım Bay Anderson. | Open Subtitles | والان، ها أنا أقف هنا بسببك سيد أندرسون |
Ve şimdi senin yüzünden buradayım Bay Anderson. | Open Subtitles | والان، ها أنا أقف هنا بسببك سيد أندرسون |
Ben babam yüzünden buradayım, kız ise senin yüzünden. | Open Subtitles | فأنا هُنا بسبب والدي وهيّ هُنا بسببك. |
Ed, zaten iş yerinde olan bir olay yüzünden buradayım. | Open Subtitles | إيد، أنا أساسا هنا بسبب حادثة في العمل |
O çizimdeki rakamlar yüzünden buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بسبب الأرقام على تلك الرسمه. |
Kendi kararlarım yüzünden buradayım sevgilim. | Open Subtitles | أنا هنا بسبب اختياراتي يا حبيبتي |
Uyuşturucu yüzünden buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بسبب المخدرات |
Arthur Frobisher yüzünden buradayım. | Open Subtitles | أَنا هنا بسبب (آرثر فوربشر) |
Craig yüzünden buradayım. | Open Subtitles | (أنا هنا بسبب (كريغ |
Senin yüzünden buradayım, tamam mı? | Open Subtitles | أنا هنا بسببك ، صحيح؟ |
Diane, beni sen işe aldın. Senin yüzünden buradayım. | Open Subtitles | ({\pos(192,220)}دايان), لقد وظفتنيّ أنا هنا بسببك وستستقيلين الآن؟ |
Diane, beni sen işe aldın. Senin yüzünden buradayım. | Open Subtitles | ({\pos(192,220)}دايان), لقد وظفتنيّ أنا هنا بسببك وستستقيلين الآن؟ |
- Senin yüzünden buradayım. | Open Subtitles | انا هنا بسببك انت |
Zaten senin yüzünden buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بسببك |
Zaten senin yüzünden buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بسببك |
Senin yüzünden buradayım! | Open Subtitles | أنا هنا بسببك |
Senin yüzünden buradayım, Pete. Ne yapman gerekiyorsa yap. | Open Subtitles | أنا هُنا بسببك يا (بيت) لذا لا أبه لما ستفعله. |