"yüzdeki" - Traduction Turc en Arabe

    • الوجه
        
    yüzdeki 43 bıçak yarasına ek olarak sperm izleri bulundu. Open Subtitles هناك 43 طعنة على الوجه لوحده بالإضافة إلى آثار مني
    yüzdeki kılların arasına dalmakla amcığa dalmak arasında fark yok. Open Subtitles الغوص في كل شعر الوجه ذلك لا يختلف عن المهبل
    Bu, cinsel organların aşamalı olarak gelişmesini, yüzdeki kılların uzamasını, sesin kalınlaşmasını ve boyun uzamasını sağlar. TED يحفّز ذلك التطور التدريجي للأعضاء التناسلية ويُنبت شعر الوجه ويتسبب في خشونة الصوت وزيادة الطول.
    yüzdeki kan akışı değişikliklerine bakmak suretiyle bir insanın saklı duygularını öğrenebiliriz. TED بالنظر إلى تغييرات تدفق دم الوجه يمكننا كشف مشاعر الناس المخفية.
    Sonra da görüntü işleme teknolojimizi kullanarak yüzdeki kan akışının deri geçişli görüntüsünü alabiliyoruz. TED وبعد ذلك، نستخدمُ تقنيتنا في معالجة الصورة يمكننا إستخراج صور ضوئية عبر الجلد لتغييرات تدفق دم الوجه.
    Ve böylece bundan verileri almak için yüzdeki pozisyonların numaralarını seçebiliyorduk. TED وحتى نتمكن من اختيار عدد من الأماكن على الوجه لأخذ تلك البيانات منها.
    Göz kapağı ve yüzdeki dokuları yeniden incelediğimde boğulmaya bağlı nokta nokta kan oturduğunu gördüm. Open Subtitles بعد اعادة الفحص لأنسـجة الوجه وجد ان عملية خنق ومنع للهواء تعرض لها الضحية
    Ve ben de herkese yüzdeki kılı bir afrodizyak sandığını söyleyeyim. Open Subtitles وانا ساخبرهم بأنك تعتبر شعر الوجه شهواني
    yüzdeki yumuşak dokuda, kanıt olurdu. Open Subtitles سيكون هنالك دليل على النسيج اللحمي على الوجه
    Sadece bıyık değil yüzdeki her hangi bir kıla. Open Subtitles ،ليس فقط الشوارب أي شعر على الوجه أياً كان
    Biliyorsun, testislerden ortaya çıkan bütün bu kimlik bulgusunun yüzdeki yenilenmelerin önüne geçtiğini söylemeliyim. Open Subtitles عليّ أن أقول، أنّ تحديد الهوية بواسطة خصية بالتأكيد يتفوّق على إعادة تشكيل الوجه
    Sağlıklı hücrelere saldırdığı için. yüzdeki deri ve kaslar incedir kurbanlarını daha çok bir hayvana benzetiyor. Open Subtitles لأنها تهاجم الخلايا السليمه فعضلات الوجه والبشره ستضمر
    Einstein Müzesine üyesin ve yüzdeki simetri konusunda aşırı derecede bir takıntın var. Open Subtitles لديك عضوية لمتحف إينشتاين وتسلط مزعج جدا للتناسق في تفاصيل الوجه إنه يدل على عدم وجود أمراض
    Dudak ve damak yarıkları çok yaygın, çünkü yüzdeki bölümlerin birbirine kaynayabilmesi anne karnında doğru zamanda buluşmalarına bağlı. Open Subtitles الشقوق شائعة جداً لأن اندماج أقسام الوجه بشكل صحيح.. يتطلب تلاقيها في الرحم في الوقت المناسب بالضبط.
    Birden fazla düzen vardı, üzerinde çok durmak istemiyorum. Bu, bizim sonuç olarak kullandığımız, arka ekran materyalinin yüzdeki kalıbı, gerçekten insan yüzü. TED وهناك عدد من المخططات، التي لا اريد ان اتحدث عنها. لكن هذا المخطط هو الذي استخدمناه في النهاية، حيث نقوم بالعرض على الشاشة الخلفية المادية التي موجودة على الوجه، حرفيا على الوجه الخاص بالشخص.
    Bu deri geçişli video görüntülerine bakarak farklı duygularla ilintili, yüzdeki kan akışını kolaylıkla görebiliyoruz. TED بالنظر في صور الفيديو الضوئية عبر الجلد، يُمكننا الآن أن نرى بسهولة تغييرات تدفق الدم في الوجه المتعلقة بالإنفعالات المخفية المختلفة.
    Sadece bir göz, size bakıyor ve yüzdeki diğer her şey göz ardı ediliyor. Bu sadece bakışı izole edilmiş bir element olarak algılamak için. TED عين واحدة فقط ، تنظر إليك ، والقضاء على كل شيء آخر عن الوجه. ولكن مجرد أن تنظر نظرة بطريقة معزولة كنوع من ، بوصفها عنصرا.
    En çarpıcı olan ise, yüzdeki derin maske hali. Open Subtitles الأكثر صعقاً هو تعبير الوجه الثابت
    Buna "yüzdeki dirsek" denir. Çok çok etkilidir. Open Subtitles -بمكر بمرفق يدك فى الوجه أنها فعاله جدا ً
    Fal taşı gibi açık gözler, yüzdeki işaretler, şişkin bir yüz, dişlerin görüneceği kadar kasılmış bir deri ve dışarı çıkmış bir dil, ölü bir bedenin görüntüsünden esinlenmedir. Open Subtitles الانتفاخ، العين المفتوحة، العلامات على الوجه ،الوجه المنتفخ، الجلد المسحوب الذي يظهر الأسنان واللسان الناتئ كلها مستوحاة من رؤية الجثث.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus