Fakat benim moruk benim canımı sıkıyor, bu yüzden umarım yakındır. | Open Subtitles | والدي يتشاجر معي بشأن ذلك لذا آمل أن يوافق قريباً |
Fazla zaman yoktu bu yüzden umarım uygundur. | Open Subtitles | لم يكن هناك وقت طويل، لذا آمل أن يناسبوك. |
Biraz sonra yapacağımız konuşma konusunda kendimi pek rahat hissetmiyorum. O yüzden umarım beni bu konuda beni desteklersiniz. | Open Subtitles | إنّنا على وشك التحدث في شأنٍ حرجٍ، لذا آمل أن تتحرّا الكتمان! |
Saygın bir adamdı babam. O yüzden umarım bu konuları neden gün ışığına çıkarmak istemediğimi anlarsınız. | Open Subtitles | لقد كان زعيماً مبجلاً، لذلك أتمنى أن تتفهم موقفي. |
O yüzden umarım sen açabilirsin, çünkü biz açamıyoruz. | Open Subtitles | لذلك أتمنى أنه يمكنك فتحه لأننا لم نتمكن من ذلك |
Bu yüzden umarım ki bu son parça çok hoşunuza gider. | Open Subtitles | ... لذلك أتمنى أن تستمتعوا بهذا الجزء الأخيرا كثيرا |
Ama bir planım var. O yüzden, umarım biraz daha bekleyebilirsiniz. | Open Subtitles | لكن لدي خطة، لذا أتمنى أن تنتظرا لمدة أطول |
O yüzden umarım onu suçlamanın sana faydası oluyordur çünkü ona bir faydası olmadığı çok açık. | Open Subtitles | لذا أتمنى أن يكون لومه مفيدًا لكِ، لأنه بالتأكيد لا يفيده. |
"Bu yüzden, umarım çocukların anasız kalır!" | Open Subtitles | "! لذلك أتمنى أن يكبر أولادك بلا أم" |
Bu yüzden umarım başarabilirsiniz. | Open Subtitles | لذلك أتمنى بشدة أن تنجح. |
Babam, kazansan da kaybetsen de hayat dersleri öğrenildiğini söyler bu yüzden umarım saygı değer aday dostlarım bana katılır... | Open Subtitles | يقول أبي أنك تتعلم دروس من الحياة دائماً ،ربحت أم خسرت لذا أتمنى أن يعمل الناخبين إلى جانبي... |
O yüzden, umarım yemekhane personeline teşekkür etmek için Yemek Kahramanı Gününü beklemezsiniz. Umarım bir teşekkürün ne kadar güçlü olabileceğini hatırlarsınız. | TED | لذا أتمنى أن لا ننتظر يوم (بطل غداء المدرسة) لتقول شكرًا لعاملي الغداء، وأتمنى أن تتذكر كم يمكن أن تكون كلمة الشكر قوية. |