| Ve insanlar millerce öteden bu gölde yüzmek için gelirlerdi. | TED | وقد أعتاد الناس على المجئ من أميال للسباحة في البحيرة. |
| Geçen yıl birkaç Fransız gelmişti, "bilyeyle" yüzmek için kumsala gittiler. | Open Subtitles | السنة الماضية كان لدينا بعض الفرنسيين ذهبوا للسباحة بالــ جيب |
| Eğer su fırtınadan sonra soğumuşsa, yüzmek için de soğuktur. | Open Subtitles | ما إذا كانت المياه باردة الآن بعد العاصفة أو ما إذا كانت باردةً جدًا للسباحة |
| yüzmek için harika bir gece. Bu küçük adamı tanıyorsun... | Open Subtitles | ليلة رائعة للغطس أتعرفين ذلك الرفيق؟ |
| Kolun yüzmek için yeterince iyi mi? | Open Subtitles | هل هذه الذراع جيده بما فيه الكفايه للسباحه ؟ |
| Ben de buranın bir üyesi olduğumdan, burası yüzmek için havuz. | Open Subtitles | لأنني عضو في هذا النادي، هذا هو مكاني للسباحة |
| yüzmek için yeni bir yer bulmalıyım çünkü bu havuz bana yetmiyor, Jerry. | Open Subtitles | يجب أن أبحث عن مكان جديد للسباحة لأن ذلك الحوض لا يستطيع أن يحتويني. |
| İyi tarafı, yüzmek için çoktan yarı soyunuk olman. | Open Subtitles | حسنا الأخبار الجيدة أنك بالفعل خلعت نصف الملابس للسباحة |
| Bu kahrolası aptal, geceleyin yüzmek için iki kere düşünmeliydi, değil mi? | Open Subtitles | ذلك الغبي سيفكر مرّتين للسباحة الليله , أليس كذلك ؟ |
| Hayır sadece birileri yüzmek için güzel bir gün olduğunu söyledi, bende geldim. | Open Subtitles | كلا لقد قال أحدهم أنه يوم مناسب للسباحة لذلك أنا هنا |
| Arkadaşlarınla yüzmek için suya girerken kayaların üstüne çıkınca kaydın. | Open Subtitles | لأنك، كنت ذاهبة للسباحة مع أصدقائك و بعد ذلك تسلقت الصخور و تزحلقت و سقطت و صدم رأسك في الماء |
| Kirası hiçbir şey değil, kumsala da yakın, yüzmek için pek uygun olmadığından mesken yeri olarak tutmak için altın fırsat. | Open Subtitles | الإجار يكاد يكون مجانا و الشاطئ ليس مناسبا للسباحة فالعقار لن يكون ناجحا كمشروع سكني |
| Penguenin yüzmek için çok güçlü olan kanatları koşmaya gelince hiçbir işe yaramıyor. | Open Subtitles | أجنحة البطاريق ،القوية جداً للسباحة لا طائل منها عندما يتعلق الأمر بالجري |
| Penguenin yüzmek için çok güçlü olan kanatları koşmaya gelince hiçbir işe yaramıyor. | Open Subtitles | أجنحة البطاريق ،القوية جداً للسباحة لا طائل منها عندما يتعلق الأمر بالجري |
| Yüzülmesi sağlığımız açısından çok tehlikeli olan Dünya'nın bu en güzel koyunda yüzmek için bir havuz yarattık. | Open Subtitles | حظينا بركة بنيت في الخليج الأكثر جمالا في العالم للسباحة |
| - Su yüzmek için çok soğuk olmalı. | Open Subtitles | إن الماء بارد للغاية، غير صالح للسباحة. أيمكنني الإحتفاظ بهذا؟ |
| yüzmek için güzel bir olunca "atla gitsin" dersin. | Open Subtitles | ولكنه كان يوم جيد للسباحة لذا ما المانع؟ |
| yüzmek için harika bir gece. Bu küçük adamı tanıyorsun... | Open Subtitles | ليلة رائعة للغطس أتعرفين ذلك الرفيق؟ |
| Sadece yüzmek için geldim. | Open Subtitles | لقد اتيت هنا للسباحه |
| yüzmek için bacaklarımı tıraş ediyorum ve kadın jileti daha iyi oluyor. | Open Subtitles | أقوم بحلاقة أرجلي من أجل السباحة و ماكينة الحلاقة الخاصة بالنساء تعمل بشكل أفضل |
| 8 saniye kadar. yüzmek için üstümüzü değiştiriyorduk. Neden ki? | Open Subtitles | لمدّة 8 ثواني كنّا نغيّر ملابسنا لنذهب لسباحة |
| yüzmek için gelmişti. Hepsi bu. | Open Subtitles | إبنه أخ صحب المنزل أتت لتسبح كل ما فى الأمر |