Küflenmiş çöp yığına benzeyen dairemiz için hava temizleyicisine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونحن نحتاج بشدة إلى أجهزة تنقية الهواء لأجل كومة القمامة المتعفنة في شقتنا. |
O çocuk yerde bok yığını görse yığına girmek için elinden gelen her şeyi yapar. | Open Subtitles | ذلك الفتى يرى كومة من القذارة على الأرض سيبذل قصارى جهده ليتدخل في الأمر حتى لو تلقى ضرباً مبرحاً مجدداً |
Neden bu yığına bir cinayet daha eklemeyelim ki? | Open Subtitles | ، لذا لماذا لا نُضيف جريمة قتل جديدة إلى كومة الجُثث ؟ |
Benimle koridora gelip orada yaptığım bir yığına göz atabilir misin? | Open Subtitles | هلا تأتي معي إلى الرواق وأنظري إلى الكومة التي صنعتها هناك؟ |
Ancak nadiren bahsedilen, bu dev yığına dahil edilenlerin arasında Cinsel Araştırma Enstitüsü'nün eserlerinin olmasıdır. | TED | ولكن ما يندر ذكره هو أن ما تم احتواؤه في هذه الكومة الضخمة هي أعمال من معهد البحوث الجنسية. |
Yazı tura yapıp bulamam. Şuradaki yığına bakayım bir. | Open Subtitles | لا استطيع صنع طرة أو نقش من ذلك سأتفقد ذاك الركام |
İlk başta şu bölümle şu bölümde çalışman lazım sonra gerisi güzelce bir yığına yıkılacak. | Open Subtitles | كنت بحاجة إلى العمل على أن الشيء وأن بعض الشيء في البداية، ثم بقية تقع تماما في كومة. |
Kocaman, vıcık vıcık bir yığına dönüşünce bağırsak, kemik ve kandan hepsini kuyuya atmışlar. | Open Subtitles | ... وحين أمست كومة كبيرة ... من الاحشاء والعظام والدم رمينها في البئر البئر نفسه في الباحة الحمراء |
Ben de ara sınavlara not veriyor ya da en azından mavi kitapçıklardan oluşan bir yığına bakıp onlardan nasıl kurtulabileceğimi çözmeye çalışıyor olacaktım. | Open Subtitles | ...سأكون أصحح اختبارات منتصف العام أو على الأقل أنظر إلى كومة من الكتب الزرقاء محاولا إيجاد خطة لأتفاداهم |
O zaman onları... ..gözlemsel tümseğe ya da yığına doğru tırmıkla ve sonra onları evlerinize götürebileceğiniz özel araştırma çantalarına transfer edelim. | Open Subtitles | إذا كوّم الأوراق بشكل تلة للمراقبة... أو كومة... |
Belli bir miktar sürekliliği vardır, fakat bu süreklilik, evinizin dışındaki demir çitlerin zımparalanmayı gerektirecek şekilde küçük bir pas lekesi kapması ve ufak bi boya atmanız arasındaki sürelilik ile aynı şekildedir, ve yüz yıl bir evi o şekilde bırakırsanız olacak olan turuncu tozdan bir yığına | TED | هناك صلة إلى درجة معينة، لكنها نفس درجة الصلة بين امتلاكك سياج حديدي خارج منزلك الذي يصدأ في بقعة صغيرة و عليك صقله و إعادة طلائه قليلاً، و بين تركك للمنزل لمدة 100 سنة و يصدأ السياج كله حتى لا بقى منه إلا كومة |
Bu oldukça büyük bir yığına benziyor. | Open Subtitles | هذه كومة كبيرة من أوراق الشجر |
yığına bıraktım orada. | Open Subtitles | لقد تركته فوق كومة الغسيل |
Ver şunu bana lütfen, yığına kadar ben götüreyim. | Open Subtitles | أرجوك أن تعطيني إياها و سأحمها إلى الكومة |
OL' COMFY ULUSAL ANlTl Gül yaprakları ve karanfilden bu süper yumuşak yığına indik! | Open Subtitles | هبطنا على هذه الكومة فائقة النعومه مِن الزهور والبرسيم |
Bunları o yığına koy ve ayak altından kaldır. | Open Subtitles | ضعه في تلك الكومة و أخرجهم من هنا |
yığına bak. | Open Subtitles | انظر في الكومة. |
Şu yığına bakarken bile yoruluyorum. | Open Subtitles | لقد سئمت من النظر الى هذا الركام. |