Ayrıca ev sahibi narin çamaşırlarımı elde yıkardı. Bu yüzden kira almıyordu muhtemelen. | Open Subtitles | وكان صاحبها يغسل ملابسي يدوياً وأعتقد لهذا السبب كان الإيجار مجاني |
Ellerini her zaman yıkardı. Her an ellerini yıkardı. | Open Subtitles | لقد كان دائما يغسل يديه لقد كان يغسلهم طوال الوقت |
Yüzünü, günde sekizyüz defa siyah sabunla yıkardı. | Open Subtitles | صابون أسود.كانت تغسل وجهها ثمانمائة مرة في اليوم بالصابون الأسود |
Anneniz on gömlek birden yıkardı. | Open Subtitles | أمكِ اعتادت أن تغسل 10 قمصان |
Odasını toparlar, bulaşıkları yıkardı. | Open Subtitles | وضّب غرفته وغسل الصحون، ذلك... هذا... |
Eğer kalsaydık, Zuko her yeri yakıp yıkardı. | Open Subtitles | كان (زوكو) ليدمر المكان كله لو بقينا أكثر! |
Eskiden Barry de üniversitedeyken çamaşırlarını evde yıkardı. | Open Subtitles | بالطبع, باري قد اعتاد ان يغسل ملابسه هنا طوال الوقت عندما كان في الجامعة |
Tüm bulaşıkları ve çamaşırları yıkardı. | Open Subtitles | "كان يغسل كل الأطباق والملابس" |
Babam ellerini yıkardı. | Open Subtitles | والدي كان يغسل يديه |
Kuzenim de önceden Phil Mickelson'ın taşaklarını yıkardı. | Open Subtitles | كان ابن عمّي يغسل خصيتيّ (فيل ميكلسن) |
Kim olursam olayım konuşmaya hakkım var. Annem askerlerin elbiselerini yıkardı. | Open Subtitles | أمي كانت تغسل ملابس الجنود |
Ellerini amonyakla yıkardı. | Open Subtitles | كانت تغسل يدها بماء النشادر |
Erkekeler de nadiren bulaşıkları yıkardı. | Open Subtitles | الرجال نادرا ما تغسل الأطباق. |
Giysilerimi yıkardı. | Open Subtitles | و تغسل ملابسي |
Odasını toparlar, bulaşıkları yıkardı. | Open Subtitles | وضّب غرفته وغسل الصحون، ذلك... هذا... |
Bu onlarla olan dostluğumuzu yıkardı. | Open Subtitles | كان هذا ليدمر صداقتنا |