"yıkayıp" - Traduction Turc en Arabe

    • تغسل
        
    • غسل
        
    • غسيل
        
    • بغسل
        
    • غسلت
        
    • نغسل
        
    • لغسل
        
    • سأغسل
        
    • غسلها
        
    • سأغسله
        
    • اغسل
        
    • أغتسل
        
    • يغسلون
        
    • يغسلو
        
    • غسلتُ
        
    Büyükannem kullanır. Çünki o, Akşam yemeği için sebzeleri yıkayıp temizler. Open Subtitles لأنها في هذه الأثناء تكون بالمطبخ تقطع و تغسل الخضروات للغذاء
    Örneğin elinizi yıkayıp temiz eldiven giymeniz gerektiğini biliyoruz ama burada, musluk başka bir odada ve temiz eldivenleri yok. TED كما نعلم أننا ينبغي لكم غسل اليدين ووضع قفازات نظيفة، لكن هنا، الصنبور يوجد في غرفة أخرى، ولا يملكون قفازات نظيفة.
    Bulaşık yıkayıp çamaşıra yardım ediyor. Open Subtitles إنه يقوم بغسيل الأطباق ويساعد في غسيل الملابس. أيها الرائع.
    Bütün günü araba yıkayıp şöförlük yaparak geçiriyorsun. Open Subtitles أراهن بأنك قادر على قضاء اليوم كله بغسل السيارات واصطحاب السيدة مارون.
    Duştayken seni düşünüyorum, iyi bir şekilde değil şaşkına dönüyorum, saçımı yıkayıp yıkamadığımı unutuyorum... bu yüzden saçımı iki kez yıkıyorum. Open Subtitles أفكر فيك فى الحمام لكن ليس بطريقه جيده وذلك يربكنى حتى اننى لا أتذكر ان كنت غسلت شعرى ام لا لذا أغسل شعرى مرتين
    Neden vasiyeti bulup okuduktan sonra el sıkışıp, ellerimizi yıkayıp yolumuza devam etmiyoruz? Open Subtitles لما لا نتعاون في العثور على الوصية نقرؤها نتصافح نغسل ايدينا و تكمل حياتنا
    Bence çoraplarınızı yıkayıp, tıraş olmalısınız. Burası berbat kokuyor. Open Subtitles أعتقد أن رجالك بحاجة لغسل جواربهم و حلاقة ذقونهم..
    Büyük Poseidon'un okyanusları yıkayıp arındırır mı bu kanı ellerimden? Open Subtitles ابوسع بحار العالم كلها ان تغسل عن يدي هذا الدم؟
    Müdür plastik bardakları yıkayıp tekrar odalara geri koyduğunu biliyor mu? Open Subtitles يريد المدير منك الان ان تغسل الكؤوس البلاستيكية واعادتها للغرف.
    Tabi sürekli ellerini yıkayıp, bolca böğürtlen suyu içmen gerekiyor. Open Subtitles يجب أن تغسل يداك جيداً وتشرب عصير التوت البري
    Yüzümü yıkayıp sümkürmem gerek. Open Subtitles هل يمكننا التوقف في مكان ما لأتمكن من إفراغ أنفي و غسل وجهي؟
    Bir ara, Apophis Rya'c'ın beynini yıkayıp bize karşı kullanmaya çalıştı. Open Subtitles في وقت ما ,أبوفيس غسل دماغ رياك وحاول استعماله ضدنا
    Kayışları, vites kutularını onla yıkayıp, sonra çukura dökerdim. Open Subtitles كانوا يستعملون تلك الأشياء فى غسيل الجلود و علب التروس ثم يلقونها هناك فى الخندق
    Midesini yıkayıp temizledim. Open Subtitles حسناً، لقد أدخلت لها الهواء، أقمت لها غسيل معدة
    Söylemem ama arabamızı yıkayıp cilalayacaksın. Open Subtitles أنا لن أفعل ذلك، ولكن انت سوف تقوم بغسل وتلميع سيارتي.
    Bazen duştayken saçlarımı yıkayıp yıkamadığımı hatırlamıyorum. Open Subtitles أحياناً عندما أكون استحم لا أَستطيعُ التَذكير إذا غسلت شعري أم لا
    Biz kadınlar hayat boyunca kirlilerinizi yıkayıp onarıyoruz. Open Subtitles نحن النساء نغسل و نصلح ملابسكم طول العمر
    Yüzümü yıkayıp bir fincan kahve içeyim. Open Subtitles سأذهب لغسل وجهي شرب كوب من القهوة
    Polis misin yoksa polis taklidi yapan bir homo musun bilmiyorum ama her halükarda, ellerimi yıkayıp, buradan gideceğim. Open Subtitles لكنني لا أعرف إن كنت شرطياَ أو شاذاَ يتظاهر أنه شرطي لكن بكلا الحالتين سأغسل يدي وأذهب
    Her şeyi temizlememiz... onu yıkayıp yatağa yatırmamız lazım. Open Subtitles يجب عيلنا تنظيف كل شيء غسلها, ووضعها على السرير
    Onu yıkayıp geri vereceğim. Open Subtitles لقد وقع منى سأغسله و أعيده إليك
    Ve affedersiniz ama bu saçmalık. yıkayıp, duruluyorum. Open Subtitles واعذريني على لهجتي القذرة ولكن كل ما اقوله هو اني اغسل واجفف
    Duş alıp, yumurta pişirip, gömleğimi yıkayıp, yatağa gireceğim ve hepsi de bu. Open Subtitles أغتسل و أسلق بيضة و ابلل القميص و أنام هذا كل شيء
    Rhodesian sarhoş olmuş ve bu iki Afrikalı çocuğu vurmuştu bu askerler için çamaşır yıkayıp, yemek yapan çocukları kahvaltı yüzünden. Open Subtitles الا بالرجل الروديسي سكران وقتل اثنين من الصبية الافارقة الذين كانوا يغسلون ملابس المرتزقة ويطبخون لهم
    Yüzlerini yıkayıp, dişlerine iyi bakmalarını söyleyeyim o zaman. Open Subtitles لم يغسلو وجوههم أو ينظفوا أسنانهمم
    Bardakları yıkayıp şişeyi de temizledim. Open Subtitles غسلتُ الأكواب ، و الزجاجات أيضاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus