Bu karanlık ve bulanık sular vahşi bir yırtıcıyı barındırıyor. | Open Subtitles | و هذه المياه المظلمة و الغامضة هي موطن لحيوان مفترس شرس. |
Bir uç yırtıcıyı, antik bir sürüngeni, nasıl hem sisteme baskı yapan, hem de savunmasız görünür hâle getirebilirsiniz? | TED | إذن كيف تجعل من حيوان مفترس مهيمن، زاحف غابر، يبدوا للحظة أنه المهيمن على النظام كله، ولكنه في نفس الوقت، يبدوا معرضا للخطر؟ |
Kilometrelerce mesafeden her büyük yırtıcıyı cezbedecek bir leş. | Open Subtitles | تجذب الجيفة كل مفترس كبير من أميال |
O yırtıcıyı korkutup kaçırmaya çalıştım. Ama bu onu daha da saldırgan yaptı. | Open Subtitles | حاولت إخافة المفترس بالطبع، هذا جعله أكثر عنفاً |
Arama ve Kurtarma, hala Jeff Glaser'ı ve rapor ettiğiniz ikinci yırtıcıyı bulamadı. | Open Subtitles | البحث والإنقاذ لا يزالون غير قادرين على إيجاد "جيف جليسر".. أو المفترس الآخر الذي أبلغتم عنه. |
Göz açıp kapatana kadar gerçekleşen bu olayları dikkatle ele aldım. Siz gözünüzü kırparken, sinek yaklaşan yırtıcıyı gördü, konumunu hesapladı, uzaklaşmak için harekete geçti, o esnada da kanatlarını saniyede 220 kez çırptı. | TED | وقد قطعت هذه السلسلة بعناية لكي تزامن رمشة عين الإنسان بالضبط في الوقت الذي سترمش فيه ستكون الذبابة قد رأت المفترس وتوقعت مكانه واستخدمت نمط طيران للفرار منه ضاربة أجنحتها 220 مرة في الثانية كما وُضِح في الصورة. |
Ve ilk kurbağa kendini sudan dışarı atıp, bir eş bulmak ya da... bir yırtıcıyı duraksatmak için ses tellerini görevlendirdiğinde... o ilk vıraklamasının dünyadaki bütün lisanlara ve edebiyata... doğru evrimleşeceğini hiç hayal etmiş midir sence? | Open Subtitles | وعندما قامت أول ضفدعة بالانتفاض خارجة من المياه ومستخدمة حبالها الصوتية... من أجل اجتذاب زوج أو تثبيط مفترس... هل تظن أن هذه الضفدعة قد جال بخاطرها أن هذا النقيق الأولي... |