Evet, ağır ksenonun ışık ürettiği bir dünyada yaşıyor olsaydık o zaman haklı olurdun. | Open Subtitles | نعم , لو عشنا في عالم حيث الزينون البطيء ينتج الضوء فستكون مُحق |
Bunu isterdin eğer aynı evde yaşıyor olsaydık... | Open Subtitles | هل ستحبّه حقاً لو عشنا في نفس المنزل.. |
Eğer birlikte yaşıyor olsaydık öyle bir sorunumuz olmazdı. | Open Subtitles | حسناً، تلك لن تكون مشكلة لو عشنا معاً |
Eğer termal denge durumunda yaşıyor olsaydık, bilgiyi işleyemez, yürüyemez, konuşamaz hatta bilgiyi işleyemezdik. | TED | لم نكن لنقدر على معالجة المعلومات، القيام بعمليات الإستقلاب، المشي و الكلام، لو كنا نعيش في توازن حراري. |
Ya en zarif olası gerçeklikte yaşıyor olsaydık? | TED | ماذا لو كنا نعيش في الواقع الأكثر رقيًا؟ |
Paralel bir evrende yaşıyor olsaydık seni alır... | Open Subtitles | لو عشنا في عالم متوازي ...سأخذ |
Erdemin yarar sağladığı bir ülkede yaşıyor olsaydık... sağduyulu davranarak aziz olurduk. | Open Subtitles | ولكن استمعى لهذا إذا كنا نعيش فى دولة تُثاب فيها الفضيلة لرفَعَنا الحِسّ السليم إلى مصاف القدّيسين |
Eğer İsveç'de yaşıyor olsaydık, ben şu anda sağlık giderlerim ödenir mi diye endişe etmiyordum. | Open Subtitles | لو كنا نعيش في السويد، لن يكون عليّ القلق بشأن ذلك، لأنه سيكون لدينا عناية صحيّة عالمية. |
Başka bir yerde yaşıyor olsaydık aramızda böyle bir konuşma geçmezdi. | Open Subtitles | لو كنا نعيش في مكان آخر لما اضطررنا لخوض مثل هذه المناقشة. |