"yaşamış olan" - Traduction Turc en Arabe

    • الذين عاشوا
        
    • التي عاشت
        
    • الذي كان يعيش
        
    Gerçek şu ki, aldatmayı yaşamış olan çiftlerin çoğunluğu bir arada kalırlar. TED حقيقة أن غالبية الأزواج الذين عاشوا هذه العلاقات لم ينفصلوا
    Belki onlar bana sizi sorarlar. 2018 yılında yaşamış olan insanları. TED ربما سألوني عنكم، الناس الذين عاشوا في 2018.
    Daha önce bu sokakta yaşamış olan komşularınızı hatırlıyor musunuz? Open Subtitles تتذكر جيرانك، الذين عاشوا هنا منذ فترة مضت ؟
    Onunla bu evde yaşamış olan Zoe arasındaki tek fark şu: Open Subtitles الفرق الوحيد بينها وزوي التي عاشت في هذا البيتِ فقط ذلك
    Ben, herkese rahatlık sağlayacak kadar para kazanmadığım sürece, kısa ve yabani bir hayat yaşamış olan büyük-büyük annem için övgüye değer birisi olmadığımı biliyorum. TED أعرفُ أنني لست ممتنة لجدتي الكبيرة، التي عاشت حياة قصيرة وقاسية، لو كنتُ أكسبُ بما يكفي من المال لشراء راحة كل مخلوق.
    Bu, on yıllar boyu elektrik santrali yakınlarında yaşamış olan halkın şimdilerde arka bahçelerinde 30 dönüm asfalt olması demek. TED ما يعنيه ذلك هو أن المجتمع الذي كان يعيش بجانب محطة للطاقة منذ عقود، لديه الآن 30 فدانًا من الأسفلت في فنائهم الخلفي.
    Burada yaşamış olan yaşlı adam. Merdivenlerden aşağı düşmüştü. Open Subtitles الرجل المسن الذي كان يعيش هنا لقد سقط من على هذا الدرج
    Burada, halkımızdan önce yaşamış olan yerlileri öğrenmek istiyoruz. Open Subtitles إننا نريد معرفة ماحدث مع الهنود الذين عاشوا هنا قبلنا
    En bozulmamış belgeler beraber yaşamış olan iki rahibin arasındaki bir mahkeme davası. Open Subtitles وأكثر الوثائق السليمة التي توثق دعوى قضائية بين اثنين من الكهنة الذين عاشوا معا.
    Bu projeyi tasarlamaya başladığımda, ki her projenin kendine öz bir başlangıcı vardır, burada yaşamış olan insanları anlamak istedim. Open Subtitles عندما بدأت التفكير بهذا المشروع، وكل مشروع له طريقة فهم يتفرد بها، أردت ان أدخل إلى عقول القوم الذين عاشوا هنا، أو أحاول على الأقل.
    Ortada gerçek bir savaş var ve nükleer silahların yaygınlaşmasını önleyen çağda yaşamış olan ve bazı aktörlerin çok tehlikeli bazı şeyleri söz konusu yapmaktan nasıl çıkardığını görmüş bizler için... Carnegie Vakfı daha yeni bir çalışma yaptı. TED الآن هناك حرب حقيقية دائرة، لأولئك الذين عاشوا في عصر عدم انتشار الأسلحة وشاهدوا كيف أن الناس اتفقوا في التنازل عن بعض الأشياء الخطرة، حسناً، مؤخراً اختتمت مؤسسة (كارنيغي) الدولية دراسة
    Dünya'da en uzun süre yaşamış olan canlılar gezegenimizin yaşının yalnızca milyonda biri kadarına dayanabilmiştir. Open Subtitles أطول الأشياء التي عاشت على الأرض صمدت فقط لجزء من المليون من عمر كوكبنا.
    Dünya'daki hayatın başlangıcından buyana, okyanusta yaşamış olan bütün canlılar arasında ya da karada veya havada, bunlardan sadece biri bunu başarabildi. Open Subtitles طوال تاريخ الحياة على الأرض، لجميع المخلوقات التي عاشت أبداً في المحيطات واليابِسَة أو في السماء،
    Bir zamanlar orada yaşamış olan şey aniden ortaya çıkmıştı... sığınak olmadan... Open Subtitles الشيء الذي كان يعيش هناك أصبح فجأة مكشوف للعلن دون ملجأ ...دون
    - Belki burada yaşamış olan yaşlı adamındı. Open Subtitles - ربما للرجل العجوز الذي كان يعيش هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus