Streptomyces coelicolor bakterisinin yaşam döngüsünü izliyorsunuz. | TED | نرى دورة حياة بكتريا سيليكولور المتسلسلة إنها سلالة من البكتريا التي تعيش في التربة |
Bu yüzden açık olmak gerekirse, kurbanın tam olarak hangi gün öldürüldüğünü belirlemek için sineklerin yaşam döngüsünü kullanabiliriz. | Open Subtitles | إذاً للتوضيح يمكننا إستعمال دورة حياة الذبابة للتقرير الدقيق ليوم مقتل الضحية تماماً |
Botanikçiler, bitkilerin yaşam döngüsünü ve çiçeklerin güneşi takip etmek için birkaç saat içinde nasıl döndüğünü yani ışığa yönelimi göstermek adına çoklu fotoğraflar kullanır. | TED | يستخدم علماء النبات صور متعددة لعرض دورة حياة النباتات وكيف تتحرك الزهور على مدار بضع ساعات لتتعقب الشمس فيما يسمى بالتوجه الضوئي وهي تنمو في اتجاه الضوء |
Sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağacın üzüntüsünü anlayabilmek için, baharda yeniden çiçekler açtıran yaşam döngüsünü iyi kavramak gerekir. | TED | فهم سبب حزن الأشجار التي تفقد أوراقها في الخريف هو محاولة لفهم دورة الحياة التي تعطينا أزهارا في الربيع. |
Bizlere bahşedilen yaşam döngüsünü tahrip ediyoruz. | Open Subtitles | اننا ندمر دورة الحياة المتوازنة اللتي منحت لنا |
Çünkü bu, bir Yunan kahramanının ölüm ve yaşam döngüsünü bozabileceğini göstermektedir. | Open Subtitles | لأن ما حصل هو أن بطل يونانى ذهب وقد أستطاع كسر دورة الحياة والموت |
yaşam döngüsünü hiç rakibi olmadan tamamladı; servis dışı bırakıldı. Ve yeniden burada sıkıştık kaldık. 1950lerde sahip olduğumuz askeri ve ticari kapasite seviyesindeyiz. | TED | أمضت دورة حياة كاملة من دون منافسة; أخرجت من الخدمة. و نحن عالقون هناك مع نفس القدرة في المقاتلات العسكرية و شركات السفر التجارية الموجودة منذ أواخر الخمسينات. |
Az önce dünyanın yaşam döngüsünü mü izledik? | Open Subtitles | دورة حياة الأرض من البزوغ الى الفناء؟ |
Giderek daha fazla beşinci 'R' olarak düşünülüyorlar - azalt, yeniden kullan, dönüştür, tamir et ve yeniden dolaşıma sok - çünkü bir ürünün yaşam döngüsünü uzatıyorlar ve bu şekilde atığı azaltıyorlar. | TED | يتم التفكير فيهم بطريقة متزايدة كـخمسة "R" -- التقليل، اعادة الاستخدام، اعادة التدوير، الصيانة واعادة التوزيع -- لأنها تمدد دورة حياة المنتج وبالتالي تقلل النفايات. |
Kendi bakış açımızdan bu yaşam döngüsünü yeniden yorumladık ve dev bir istiridye üretme çiftliği olan Gowanus'u ele aldık, istiridyeler Gowanus'ta büyüyebilir sonra yumurta dönemlerine gelirler ve Bayridge Resifinde yumurtlarlar. | TED | نحن أعدنا تفسير دورة الحياة هذه من منظورنا نحن وأخذ من القوناس كما أن دار حضانة المحار العملاق حيث يكبر المحار في القنوات ثم تتنظم بصورة اخرى وتتنظم علي هذه الجسور |
Organik malzemeler doğada öldüğünde, mikrop ve bakteriler onları, besin açısından zengin toprağa dönüştürüp, yaşam döngüsünü tamamlar. | TED | عندما تموت المادة العضوية في الطبيعة، تقوم البكتيريا والميكروبات بتبسيطها إلى تربة غنيّة بالمغذيات، مكملة بذلك دورة الحياة. |