| Bir zavallı gibi yaşamaktan bıktım. Şu pisliğe bak. | Open Subtitles | سئمت العيش كفلاح أنطر إلى هذه القذارة |
| O çöplükte tek başıma yaşamaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت العيش وحدي والقاذورات من حولي |
| Baba olarak yaşamaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد تعبت من العيش على نفقة ابي |
| Senin gölgende yaşamaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد تعبت من العيش تحت ظلك |
| Bu geri zekâlılarla yaşamaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد تعبت من العيش مع متخلفين |
| Ben yalanlarla yaşamaktan bıktım. Sen bıkmadın mı? | Open Subtitles | لقد سئمت من العيش في كذبة |
| Gökte bir Robin ışığı görmek istiyorum. Senin gölgende yaşamaktan bıktım usandım. | Open Subtitles | أريد إشارة لـ(روبن) في السماء لقد سئمت العيش في ظلك |
| Dostum, ben bu şekilde yaşamaktan bıktım, bıktım! | Open Subtitles | يا رجل, لقد سئمت العيش هكذا |
| Mangal'la ikinizin arasında kalıp köpek gibi yaşamaktan bıktım! | Open Subtitles | لقد تعبت من العيش ككلب ... اركل بين مانقل و بينك . |
| Bu şekilde yaşamaktan bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت من العيش هكذا. |