"yaşlanmaya" - Traduction Turc en Arabe

    • الشيخوخة
        
    • أشيخ
        
    Genlerimiz tarafından kontrol edilen bu durumun ... ... yaşlanmaya neden olduğu söylenir. TED انه يقول ان الشيخوخة مُتحمكم بها من قبل الجينات وبخاصة الهرمونات
    Yaşlanmayla ilgili araştırma hakkında yaşlanmayla ilgili düşüncelerimizde ve yaşlanmaya bağlı hastalıkları nasıl iyileştirebileceğimiz hakkında devrim yaratacak bir gelişmeyi paylaşacağım. TED سأشارككم تطورا مذهلا في أبحاث الشيخوخة ما قد يصنع ثورة في نظرتنا إلى الشيخوخة وطريقة معالجتنا للأمراض المرتبطة بالشيخوخة في المستقبل.
    Bu yüzden, insan hücrelerini kullanarak ... ... FOXO hücresini aktif edecek ... ... ilaçlar geliştirmek için ... ... laboratuarda çalışıyorduk ... ... bu ilaçlar, yaşlanmada ve yaşlanmaya bağlı ... ... hastalıklarda gecikme sağlayacak. TED وحاولنا في مختبرنا الاًن ان نًطور أدوية تقوم بتفعيل خلية فوكسو هذه بإستخدام خلايا بشرية بحيث نصل الى أدوية تقوم بتأخير الشيخوخة والامراض المرتبطة بالتقدم في العمر
    Yine de, benim yaşlanmaya niyetim yok. Open Subtitles ومع ذلك، أنا لا أنوي كي أشيخ
    Senin yarattığın tedavi damarlarımda geziyordu sonra Silas o kanı benden söküp aldığında normalden daha hızlı bir şekilde yaşlanmaya başladım. Open Subtitles الترياق الذي اخترعتِه كان يجري في عروقي. وحين امتصّه (سايلس) منّي، بدأت أشيخ أسرع من المعدّل الطبيعيّ.
    Gittikçe artan sayıda yapılan araştırmalar, yaşlanmaya olan bakış açımızın beden ve zihnin temel çalışmasına etkisinin olduğunu göstermekte. TED مجموعة متزايدة من البحوث الرائعة تشير إلى أنّ المواقف تجاه الشيخوخة تؤثر على كيفيّة عمل عقولنا وأجسادنا على المستوى الخلوي.
    yaşlanmaya karşı daha olumlu yaklaşanlar, daha hızlı yürürler, hafıza testlerinde daha iyiler, daha hızlı iyileşir ve daha uzun yaşarlar. TED الناس مع مشاعر أكثر إيجابيّة تجاه الشيخوخة يمشون بسرعة أكبر، يكون أداؤهم أفضل في اختبارات الذاكرة، يشفون بوقت أسرع، ويعيشون حياة أطول.
    Eski bir doktora sonrası araştırmacısı olan Nicole Gaudelli'nin liderliğinde bu ikinci sınıf baz düzenleyiciyi geliştirmeye başladık, bu, teoride patojenik nokta mutasyonlarını yarısına kadar düzeltebilecekti, hızlı yaşlanmaya sebep olan progeriaya yol açan mutasyon da dâhil. TED بقيادة نيكول جوديلي، إحدى طالبات الدكتوارة السابقات في المختبر، تعهدنا لتطوير صنف ثانٍ من محرري القواعد، الذي يمكنه نطريًا تصحيح ما يصل إلى نصف الطفرات النقطية المسببة للأمراض تقريبًا، بما فيها تلك الطفرة التي تسبب مرض الشيخوخة المبكر.
    Lucas'a oy verin ve erken yaşlanmaya hayır deyin. Open Subtitles صوتوا لِ لوكاس وودعوا الشيخوخة المبكرة
    Progeria erken yaşlanmaya yol açıyordu. Open Subtitles مرض الشياخ يسبب الشيخوخة المبكرة
    Kansere bakarsak, bağışıklık sistemine bakarsak, yaşlanmaya ve gelişime bakarsak -- bütün bu süreçler büyük ölçekli biyolojik sistemler içeriyorlar. TED اتضح أنه وإذا نظرت إلى السرطانات، إذا نظرت لجهاز المناعة، إذا نظرإلي الشيخوخة ، إذا نظرت إلى تطور- فإن كل هذه العمليات تشمل أنظمة بيولوجية ذات مقاسات كبيرة.
    Bu platodan dışarı bir adım attığımda tıpkı Zordon'un şu anda olduğu gibi yaşlanmaya başlarım. Open Subtitles خطوة واحدة خارج هذه الأرض و سأبدأ فى الشيخوخة بالسرعة التى عليها (زوردون) الآن
    yaşlanmaya sebep olurlar. Open Subtitles التي تسبب الشيخوخة.
    yaşlanmaya bağlı miyopluk bu! Open Subtitles إنه ضعف النظر بسبب الشيخوخة!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus