"yakışıklı olduğunu" - Traduction Turc en Arabe

    • أنك وسيم
        
    • بأنه وسيم
        
    • أنه وسيم
        
    • أنت وسيم
        
    • حادّ المظهر جداً
        
    yakışıklı olduğunu bilseydim, ilanı kendim yanıtlardım. Open Subtitles لو كنت أعلم أنك وسيم هكذا كنت أجبت عن الإعلان لنفسى
    Pekâlâ, ilk olarak çok yakışıklı olduğunu belirtmek istiyorum. Çünkü bunu duyduğunda beni kovmayı isteyebilirsin. Open Subtitles في البداية أود أن أقول أنك وسيم جداً لأنني أعلم أنك يمكنك طردي في أي ثانية
    Yakından bakınca yakışıklı olduğunu fark ettim. Open Subtitles بما أنني أنظر أليك عن قرب فأرى أنك وسيم
    Hayır, yakışıklı olduğunu uzun kirpikleri olduğunu söyledim ve bizi ziyarete geldiğini. Open Subtitles لا، قلت بأنه وسيم ويمتلك رموش طويلة. وقد جاء لزيارتنا مرة واحدة فقط.
    yakışıklı olduğunu nerden biliyor? Open Subtitles فجأة الجميع أصبح سلطة .. من أين عرفت أنه وسيم ؟
    Hiç fark etmemişim ne kadar... yakışıklı olduğunu. Open Subtitles لم أكن أدرك كم أنت وسيم للغايه
    yakışıklı olduğunu kabul ediyorum. Open Subtitles أنا سَأَعترفُ أنت a رجل حادّ المظهر جداً.
    yakışıklı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles إنها تظن أنك وسيم
    'Çok yakışıklı olduğunu düşünüyorum.' Open Subtitles أعتقد أنك وسيم نوعاً ما
    Rüyalarında yakışıklı olduğunu görüyorsundur herhâlde. Open Subtitles محتمل أنك وسيم في أحلامك
    Çok yakışıklı olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles أتعرف أنك وسيم جدا؟
    Sana yakışıklı olduğunu kim söyledi? Open Subtitles -و من قال أنك وسيم ؟
    Senin çok yakışıklı olduğunu söylüyor. Open Subtitles أنك وسيم جداً
    yakışıklı olduğunu düşünüyor. Open Subtitles يظن أنك وسيم.
    Eğer o kadar yakışıklı olduğunu düşünüyorsan neden onunla evlenmiyorsun? Open Subtitles إن كنت تظنين بأنه وسيم فلم لا تتزوجيه؟
    Sadece yakışıklı olduğunu söylemek istedim. Open Subtitles أنا قصدت فقط القول بأنه وسيم
    yakışıklı olduğunu söylemeyi unutmuşsun Timothy. Open Subtitles لكنك لم تخبرني بأنه وسيم جداً ، يا (تيموثي).
    yakışıklı olduğunu söyledi. Open Subtitles لصالحي ؟ إنها تتكلم عن فتى حميل .. قالت أنه وسيم .
    Yani, insanlar onun yakışıklı olduğunu söylüyorlar ama ben anlamıyorum. Open Subtitles أعنى, يقولون عنه أنه وسيم... ولكنى لا أرى ذلك... .
    Bayan Hartnell, yakışıklı olduğunu ve ona çiçek verdiğini söyledi. Open Subtitles الآنسة "هارتنل" قالت أنه وسيم وقد أعطاها أزهار
    jafar, daha önce bu kadar yakışıklı olduğunu farketmemiştim. Open Subtitles ...لم أنتبه من قبل إلى كم أنت وسيم
    yakışıklı olduğunu kabul ediyorum. Open Subtitles أنا سَأَعترفُ أنت a رجل حادّ المظهر جداً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus