Bazı yakın arkadaşları da var. | Open Subtitles | وقد أدرج فيه بعض الأصدقاء المقربين أيضاً. |
Havayolu çalışanları ailesi ve yakın arkadaşları için indirimli biletler alabiliyor. | Open Subtitles | موظفين شركة الطيران ياخذون تذاكر مخفضة من أجل العائلة و الأصدقاء المقربين |
Ailemin çok yakın arkadaşları kisvesi altında. | Open Subtitles | يتقمصون دور الأصدقاء المقربين لأبي. |
Lacey, bu adam çok hastaymış ve en yakın arkadaşları bile bunu fark edememiş. | Open Subtitles | (ليسي)، كان هذا الرجل مريضا جدا، و لا يعرف بالأمر حتى أقرب أصدقائه. |
O kadar garip ki, röportaj yaptığım insanlar, ...yani annemin yakın arkadaşları, ...Harry'nin babam olduğunu öğrendiklerinde şoka girmişti, ...çünkü onlar her zaman senin babam olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | نعم، إنه لغريبٌ أنه الآن حينما أجري مقابلات مع أناس مثل، عدد من أصحابها المقرّبين صُدموا بأن يكون(هاري) هو أبي |
Uzun yıllar önce kocasının yanlış yaptığı kadın, Emelia Ricoletti dahil yakın arkadaşları haricinde herkesten sakladığı karanlık sırrı. | Open Subtitles | السر الخفي المحفوظ عن كل الأصدقاء المقربين بما فيهم (إيمليا ريكوليتي) المرأة التي ظلمها زوجها كل تلك السنين من قبل |
Özel bir törenle gömülmüş. Yanında yakın arkadaşları ve ailesi varmış sadece. | Open Subtitles | للعائلة و الأصدقاء المقربين |
Uzun yıllar önce kocasının yanlış yaptığı kadın, Emelia Ricoletti dahil yakın arkadaşları haricinde herkesten sakladığı karanlık sırrı. | Open Subtitles | السر الخفي المحفوظ عن كل الأصدقاء المقربين بما فيهم (إيمليا ريكوليتي) المرأة التي ظلمها زوجها كل تلك السنين من قبل |
En yakın arkadaşları başlamışken geri çekilmeye... | Open Subtitles | ...بدأ أقرب أصدقائه بالانسحاب |